Üçlükle yaşayan üçlükle ölür!

İki ezeli rakip Galatasaray ile Beşiktaş arasında müthiş bir Play-Off çeyrek finali izledik. Galatasaray son şampiyon olarak parkeye çıkarken, Beşiktaş ikinci yarıda oynadığı 15 maçın 13’ünü kazanmış, kendine güveni son derece yüksek bir takım olarak rakibinin karşısına gelmişti. İlk yarıda inanılmaz bir üçlük furyası yaşandı. Galatasaray Erceg’le 4/4, Cenk’le 3/3, Ender’le 2/3 üçlük isabet oranı ile çizginin gerisinden tam 27 sayı buldu, farkı da 15’lere kadar çıkardı. Ahmet Kandemir’in Buckman-Bajramoviç tercihini eleştirmeye hazırlanıyordum. (Ama kazanan her zaman haklıdır). Bajramoviç’in tuttuğu Erceg her eline geleni basket yaparken veteran Boşnak sahada geziniyordu. Ama Ruziç’in yüksek yüzdeli orta mesafe şutları ve Mehmet Yağmur’un iki üçlüğü Kartal’ı skorda tuttu.

Belinden sakat olan ve iğne ile sahaya çıkan Arroyo’nun sezonun en etkisiz performansını sergilediği maçın ikinci yarısında Galatasaray’ın üçlük yüzdesi doğal olarak düştü. Ama Beşiktaş, bir türlü oyunu lehine çevirecek hamleleri yapamıyordu, taa ki 37.30’a kadar. Beşiktaş sadece 1.5 dakikada 3’ü Lofton’dan olmak üzere tam 4 üçlük buldu. İnanılır gibi değildi. Bütün salon sustu, Galatasaraylı oyuncular şaşkına döndü. Lofton’un 4. üçlüğü de çemberin iki yanına çarpıp dışarı çıktı. Lofton’u savunmak imkansız. Çünkü rakip el kaldırsa bile geriye çekilip el üstünden potayı bulabiliyor. Yapılacak tek şey ona top aldırmamak. Aldırırsan da sokmaması için dua
etmekten başka çare yok savunmalar için. Beşiktaş inatçı karakterini bir kez daha sahaya yansıttı. Bu sezon buna benzer birçok maç kazanmışlardı, bir yenisini daha eklediler. Şimdi saha avantajı Siyah-Beyazlılar’da. Ama iki takım için de kazanılmış ya da kaybedilmiş bir şey yok şu an için. En azından bir tane daha müthiş bir derbi izleyeceğiz.