Sürpriz mi? Neden olmasın!

İlk açıklandığında kafalarda bazı soru işaretleri oluşturan kadro, Belarus karşısında ilk resmi sınavını verdi. ‘Senior’ oyuncuların olmadığı, daha çok 90-91 jenerasyonu gençlerin oluşturduğu bu kadro, takımdaki tecrübeliler sayesinde Belarus gibi vasat bir takımı yenebildi. Hedefimiz Avrupa Şampiyonası Elemeleri’ni bir şekilde geçmek ve bu kadrodan birkaç oyuncuyu ‘esas’ A Milli Takım’a hazırlayabilmek. Belarus maçına baktığımız zaman sayı yükünü Semih, Ender, Sinan, Emir ve Kerem Gönlüm gibi eskiler çekti. Savunmamız ise ‘S.O.S’ verdi. Ki bu genç ve dinamik takımın 40 dakika boyunca agresif ve saldırgan savunma yapması gerekiyor. Belki bire birde agresiftiler ama çoğu gencin takım savunmasında fazlasıyla eksikleri var.

İtalya maçına doğru...

Bu oyunla İtalya karşısında ne yaparız? İtalya’da da Bargnani ve Belinelli gibi iki NBA yıldızı yok. İtalya takım olarak da yaklaşık 8 yıldır ortalarda yok. Takım sayısı 24’e çıkmasa geçen yıl bile Avrupa Şampiyonası’na katılamayacaklardı. İki resmi maçlarına baktığımız zaman coach Pianigiani ile birlikte bir atılım yaptılar. Özellikle Çek Cumhuriyeti gibi grubun önemli takımını deplasmanda yenmeleri ve rakibi 53 sayıda tutmaları dikkat çekti. Portekiz’den de 45 sayı yemişlerdi. Hücumda sıkıntı yaşayacağımız aşikar. Belarus karşısındaki gibi oynarsak, bir hezimet bizi bekliyor. Ama bu takımı Slovenya, Sırbistan, Almanya gibi rakiplere karşı hazırlık maçında izlemiştim. Gençler beklentilerin üzerine bile çıkmışlardı. Heyecanı üzerlerinden atıp kendilerine güvenirlerse, bir de en az İtalya gibi savunma yaparlarsa şansımız olur. Tamam eksiğiz, kapasitesi sınırlı bir takımız ama sonuçta belli bir potansiyele sahibiz. İtalya çok da gözde büyütülecek bir takım değil.