Son saniye kabusu

Oyunun genelinde baskın olan taraf Khimki’ydi. Özellikle ilk yarıda Bo McCalebb’in yokluğunda Bremer ve Barış çok etkisiz kalırken, Fenerbahçe de 29 sayıda kaldı.

İkinci yarıda rakibin zayıf karnını bulan Kanarya, başta Barış Ermiş olmak üzere sürekli penetrelere potaya gidip savunmayı deldi. Khimki de, Planiniç kenarda olduğu dönemlerde hücum düzeni bozulunca Fenerbahçe çok iyi oynamadığı bu deplasmanda bir anda oyuna ortak oldu.

Bunda bu sezon ilk kez rakipten fazla ribaunt alınmasının payı büyüktü. Kanarya, daha önce dezavantaj yaşadığı 4 kısalı sistemde bu kez avantajı lehine çevirmişti ama son saniyede verilen hücum ribaundu bir çuval inciri berbat etti. Top Rivers’ın elinden çıktığında süre kesinlikle bitmişti ama kırmızı ışık yanmadığı için hakemler basketi verdi. Bence basket değildi. Ama Andersen’in elinde patlayan son hücum daha doğru kullanılabilirdi. Sonuçta bu mağlubiyet takımın kaderini belki çok etkilemeyecek. Ama oyun olarak Fenerbahçe’nin bir ilerleme kaydettiğini söyleyemeyiz. McCalebb’in bu zamanlardaki sakatlığı belki de hayırlara vesile oldu. En azından kader maçlarında, onun yokluğunda Bremer’le olmayacağını herkes gördü. Umarım Fenerbahçeli yöneticiler de görmüştür.