Sıkıcı başlangıç

Haberin Devamı ›
İlk maçın günahı olmaz derler ama Sırbistan da ilk hazırlık maçını oynadı. Bizde Ersan ve Ömer Aşık gibi iki çok önemli oyuncu yoktu. Onların gelişi bu takımın çehresini değiştirecektir. Ama Sırbistan’a baktığımızda Teodosiç, Erceg, Savanoviç, Macvan, Velickoviç gibi bir çok ünlü isim sakatlığı nedeniyle sahada yoktu. Rakibin tek yıldızı Krstiç tek başına pota altımızı darmadağın etti. Sırbistan’ın bu hali ile madalya alması zor, ama bizi 15 sayıyla yenmeyi başardılar.
Bu takımın maç kazanabilmesi için rakibi 70’in altında tutması gerekiyor. Hücumda gerek oyun kurucu, gerekse şutör forvet pozisyonunda önemli sıkıntılarımız var. Uzunlarımız iyi ama onları da besleyemiyoruz. Ama Sırbistan maçında ilk yarı tam 43 sayı yedik. İkinci yarı savunma sertliğimiz istenilen seviyeye geldi. 19 sayı geriden gelip maçı kazanma noktasına da getirdik. Ama burada her zamanki hastalığımız ön plana çıktı. Son iki şampiyonada uzak ara en kötü faul atan takım bizdik. Dün de kötülükte işi biraz abarttık. 22 serbest atışın 16 tanesi kaçar mı ya?
Akıl alır gibi değil. Bunun yorgunluk, kondisyon idmanı ile filan alakası yok. Tamamen mental.
Sadece bu yüzden geçen Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek finalden olmuştuk. Serbest atış yüzünden maç kaybetmek kabul edilir birşey değil. Savunmada savaş, bir top için yerlere atla, mücadele et, sonra git falleri kaçırıp maçı rakibe hediye et.
Şampiyonada bütün maçlarımızın yakın geçmesi kuvvetle muhtemel. 2011’de de 4-5 maçı bir topla kaybetmiştik. Bu yüzden ne yapıp edip şu serbest atışlara çözüm bulmamız gerekiyor. Bormio kampında da izledim bu yönde bir çalışma yoktu. Artık bundan bir çalışma yapılması şart.