Rastgele

2009 elemeleri için ilk maçımızı Ukrayna ile oynuyoruz. Sorunlu bir hazırlık dönemi geçirdik ama rakibin durumu da hiç iç açıcı değil.
Gerek oyuncu seçiminde yapılan tercihler, gerekse hesapta olmayan sakatlıklar nedeniyle çok sorunlu bir hazırlık dönemi geçirdik. Oynadığımız ilk 5 hazırlık maçını (ABD, Litvanya, Sırbistan, Karadağ, Makedonya) kaybettik. Ardından uzatmada alınan bir Romanya ve Konya’daki Efes Cup’ta gelen İngiltere, Portekiz ve Bosna galibiyetleri, takımın moral kazanması açısından önemli oldu. Rakiplerin bizim ayarımızda olmadığı eleştirileri yapıldı ama bu zamanda kalburüstü takımlarla maç yapmanın imkansızlığını gözönüne almak gerekiyor. Bu kadronun en büyük sorunun skor üretmek olduğunu belirtmiştik. Nitekim, kazanılan son 4 maçta da 75 sayı ve üzerinde skor ürettiğimizi gördük. Tanjeviç, Ömer Onan’ın da sakatlanmasıyla iyice açığa çıkan skorer forvet eksikliğinde taktik değişikliğe gidip, çift oyun kurucuya döndü. Efes Cup’ta sete set hücumlarda geleneksek hale gelen tıkanıklığı, topa baskı yapıp hızlı hücum ederek, yani tempo yaparak gidermeye çalıştı Milli Takım. Son Bosna maçında da çember altı organizasyonunu iyi yaptı. Dönem dönem oynanan bu etkili oyun, bugünkü rakibimiz Ukrayna karşısında yeterli olabilir.

Danimarka’ya bile yenildi
Ukrayna da tamamı kendi liginde forma giyen oyunculardan kurulu, oynadığı son 3 hazırlık maçında felaket skorlar alan bir takım. Tallin turnuvasında, önce Avrupa’nın 3. sınıf takımlarından Danimarka’ya 81-79, ardından Estonya’ya 79-66, son olarak da İsrail’e 96-84 mağlup oldu. Özel maçlara baktığımızda bizim çıkış trendimize karşılık, onların tepetaklak olmuş bir halleri var. En önemli oyuncuları bir dönem PAU Orthez’te oynayan, isabetli dış şutları olan Drozdov, Azovmash’ın 2.12’lik pivotu Lischuk ve Ukrayna Ligi sayı kralı (20.5) Krivich. Sayı potansiyeli olan ama çok da yiyen bir takım. Yumuşak karınları savunma. Biz, orada baskılı ve sert olursak istediğimiz tempoyu yakalar, evimizde oynamanın avantajıyla gruplara galibiyetle başlarız.