Parker yetmez!

Fransa yine Parker, De Colo ve Turiaf’ın üzerinden hücum edecek. Suskun silahlar Kirksay ve Diawara gibi oyuncuları devreye sokmazsak zafere yakın oluruz.
Fransa’nın oynadığı ilk iki maça baktığımızda, başrollerde üç oyuncu yer alıyor. Tony Parker, De Colo ve Rony Turiaf... Belçika ve Ukrayna karşısında takımın kullandığı şutların neredeyse yüzde 80’i bu oyuncuların ellerinden çıkmış. Diğerleri şu an için figüran gözüküyor, ama asıl dikkat edilmesi gerekenler bence onlar...
Skor kısır geçebilir

İki takımın karakterini incelediğimizde savunmaların ön plana çıktığı görülüyor. Fransa da, biz de Belçika’yı 63 sayıda tuttuk. Özellikle, Charleroi’de oynadığımız maçta savunmamız oldukça iyiydi. Fransa’nın, Kiev’de kaybettiği maçta ise rakibimizin kötü müdafaa yaptığını söyleyemeyiz. Ukraynalılar’ın olağanın biraz üstünde şut atması (yüzde 53 ile üçlük, yüzde 59 ile ikilik) Fransa’yı şaşırttı. Sonuçta, bugünkü maçın kısır bir skorda geçmesi kuvvetle muhtemel.

NBA alışkanlığından ötürü Tony Parker’ın İstanbul’a bugün gelecek olması performansını fazla etkilemeyecektir. Sinan’la onu durdurmayı, daha doğrusu etkisini biraz azaltmayı deneyeceğiz. Öyle ya da böyle Parker 20’li sayılara ulaşacaktır. Erman Kunter’in takımı Cholet’de harika bir sezon geçiren (Fransa Ligi 15, FİBA Avrupa Kupası 19.3 sayı) De Colo hem keskin bir şutör, hem de süratli. Lakers’ın pivotu Turiaf da elemelerde oldukça etkili oldu. Yine bu üç oyuncunun üzerinden hücum etmeyi deneyecektir Fransa. Savunmamız, şu ana kadar sahne almayan ve 2 maçta sadece 11 top kullanan ABD orijinli önemli bir skorer olan Tariq Kirksay’in yanı sıra Diawara, Marquis ve Tchicamboud’a fazlasıyla dikkat etmeli. Onları devreye sokmazsak, sadece 3 oyuncunun hücum performansı 12 Dev Adam’ı Abdi İpekçi’de yıkmaya yetmeyecektir.

Çabuk olmak şart
Hücuma geçişleri mutlaka çabuk yapmalıyız. Çünkü zaten sıkıntı yaşadığımız set hücumunda, sert ve atletik Fransızlar’a karşı zorlanacağımız kesin. Bu yüzden çember altında uzunlarımıza büyük iş düşecek. Ribauntlarda üstünlük sağlayamasak bile en kötü olasılıkla dengeyi kurmalıyız. Bunu yaptığımız taktirde, seyirci faktörüyle avantajı elimize geçireceğimizi düşünüyorum.