Kusursuz fırtına

Son yılların en müthiş jenerasyonu... Calderon, Rubio, Navarro, Pau ve Marc Gasol, İbaka, Fernandez ve diğerleri... 2006’da Dünya şampiyonu olan, 2007’de evinde finalde Rusya’ya kaybedip gümüşte kalan, 2009’da ilk Avrupa Şampiyonluğu’nu kazanan İspanya, dün de Fransa’yı 98-85 yenip son 4 turnuvadaki 3. altın madalyasını kazandı.‘Kusursuz fırtına’ ilk saniyeden itibaren fırtına gibi esmeye başladı. Karşılarında Tony Parker, Boris Diaw, Joachim Noah, Nicholas Batum gibi NBA yıldızlarına sahip Fransa vardı. Ama finallerde adeta yanan Navarro, (Slovenya 26, Makedonya 35) maça süper başladı. Savunması ile nam salan Fransızlar, İspanyollar’ı durdurmakta çaresiz kalırken, ilk çeyrekte Navarro’ya, Marc Gasol ve Calderon da eklenince Boğalar tam 25 sayı üretti. 5/6 ikilik, 4/8 de üçlükle oynayan İspanya karşısında Fransa sadece Tony Parker’ın eline bakınca skorda da geri kaldı.

İbaka fırtınası

İkinci çeyrekte ise hiç görmeye alışık olmadığımız şeyler yaşandı. İbaka, bu periyotta tam 5 blok yaparken, 13. dakikada İspanya 38-26 öne geçti. Fransızlar, o kadar blok yemesine ve çok top kaybı yapmasına rağmen, soyunma odasına sadece 9 sayı geride gitti: 50-41. Bu durum, Fransızlar’ı biraz umutlandırır gibi olsa da, İspanya durmak bilmedi. İlk iki çeyrek 25’er sayı atan Boğalar, 3. periyoda da 25 sayı sığdırıp skorunu 75’e çıkarmıştı bile. Fark sürekli 10 sayının üzerinde seyretse de Fransa hiç pes etmedi. Ama yaptıkları 15 top kaybı ve yedikleri 10 blok, bu kadar yüzdeli atan rakip karşısında kendilerini çaresiz bıraktı. Tam 25 hücumları daha potaya gitmeden erimiş oldu.

Sadece Türkiye yendi

27 sayı ile MVP olan Navarro hiç kuşkusuz bu ödülü sonuna kadar hak ederken, Pau Gasol 17 sayı, 10 ribaunt ve 3 blokluk performansı oldukça görkemliydi. 2009’da olduğu gibi şampiyon İspanya’yı yenme başarısını gösteren tek takım yine Türkiye’nin olması bizim için ‘acı’ bir teselliydi.