Kural değişmeli

Haberin Devamı ›
Hem de hemen. FIBA’da basketbolu çok bilenler (!) iki yıl önce taktik faullerde zamanı işletmemek için daha top oyuna girmeden, topu sokmaya çalışan oyuncuya yapılan faulleri önlemek amacıyla böyle bir kural koymuştu.
Eğer top oyuna girmeden bir faul yapılırsa bu ‘centilmenlik dışı faul’ olarak nitelendirilecekti.
Yani tamamen, taktik faullerde ortaya çıkan çirkin görüntüyü önlemeyi amaçlıyorlardı.
Ama bu kural hiç geniş düşünülmeden, uygulamalarda ne gibi sakıncaların ortaya çıkacağını gözönünde bulundurulmadan alınmıştı.
Şöyle ki; Bitime yine 13 saniye var ve ben tam 20 sayıyla öndeyim. Rakibe top aldırmamaya çalışırken faul yapıyorum. Hakem de düdüğü çalıyor. ‘Centilmenlik dışı faul’.
Niye?
Kitapta öyle yazıyor...
İyi de ben 20 sayı öndeyim, ne zamanla, ne taktikle hiçbir alakam yok. Sadece savunma yapayım derken kazara faul yapıyorum.
Neden ‘centilmenlik dışı’ faul?
İşte bunun hesabını yapamadı FIBA’dakiler.
Ömer Onan’ın pozisyonu da buna benziyor. Amacı taktik faul yapmak değil, sadece savunma yapmaktı.
Ama faul oldu.
Eğer o düdüğü çalıyorsan, kitap gereği centilmenlik dışını da çalacaksın.
Fatih Söylemezoğlu da öyle yaptı zaten. Ondan başkası o düdüğü çalar mıydı?
O da soru işareti.
Söylemezoğlu, gördüğünü çalan, bildiğini okuyan, kurallara harfiyle uyan, esnemeyen, dürüstlüğünden şüphe edilmeyen bir hakem.
Ama iki yıldır hakemler kendi inisiyatiflerini kullanarak bu tip pozisyonları devam ettirip, top oyuna girdikten sonra düdük çalıyorlar, ne şiş yanıyor, ne kebap. Oyunun doğal akışına müdahele etmiyorlar.
Eğer orada da faulü biraz bekledikten sonra çalsa, Efes 2 atış kullanacak kazanmaya yine çok yakın taraf olacaktı.
Ama şimdi herkesin kafası allak bullak oldu. Efes Pilsen endişeli, Fenerbahçe kızgın ve üzgün.
Oysa maçla ilgili konuşulacak ve yazılacak ne çok şey vardı yine. Biz FIBA kuralını yazıyoruz.