Kötünün iyisi Beşiktaş'tı

Son yıllarda izlediğim en ilginç maçtı. İki takım da kaybetmek için elinden geleni yaptı neredeyse!

Hele bir ara 5 dakika boyunca top kaybı yapıldı, bırakın sayıyı, potaya şut bile atılmadı.

Oysa, son haftaların iki formda takımının, Türkiye Kupası’nın açılış maçında izleyenlere bir basketbol ziyafeti sunmaları bekleniyordu. Kalite yoktu belki ama inanılmaz bir heyecan vardı Kayseri’de. Efes, Wisnievski’yi kesip (geç ama doğru bir karar), Murray’i aktive ederken, Beşiktaş yeni Amerikalısı Kemp ve Serkan ile çıkmıştı ligde elinden kaçırdığı Efes Pilsen karşısına.

İlk yarı daha az kötü oynayan Efes, farklı öndeydi. Ardından Efes rakibinden daha kötü oynayınca Beşiktaş öne geçti. Son çeyrek ise evlere şenlikti.

Beşiktaş 46-42 öndeyken arka arkaya 4 top çaldı, 4 hızlı hücumu da bitiremedi. Efes de bu kritik anlarda bomboş turnikeler, pota altları kaçırdı.

Tam Beşiktaş maçı kopardı dediğimiz anda Roberts’ın üçlüğü Efes’i umutlandırdı. Fark 3’e indikten sonra, ligde Efes ve Galatasaray’a karşı yaptığı gereksiz fauller nedeniyle kaybeden Beşiktaş, dün faul yapmadığı için kaybediyordu neredeyse. 24 saniye var, 3 sayı geridesin ve rakip hücum ediyor. Faul hakkın da dolmamış. Ama Beşiktaşlı oyuncular, faul yapmak yerine rakibin hücum etmesini izleyince, Roberts’tan bir üçlük daha yediler.

Son saniyede gelen Oglivy’nin takip basketi, Efes’i İstanbul’a erken yollarken Beşiktaş kupa umutlarını sürdürdü.

Efes, neredeyse Real Madrid’e kaybettiği gibi kazanıyordu dün gece. Olmadı. Darısı Euroleague’deki Real Madrid maçının rövanşına.

Beşiktaş, yeni transferler uyum sağladıkça ve sakatlar iyileştikçe derin ve etkili bir kadroya sahip olacak. Dün kazanmayı daha çok istediler ve daha çok mücadele ettiler. İlerleyen maçlarda daha iyi oynayacaklarını düşünüyorum.