Arama

Popüler aramalar

İspanya'dan sonra en iyisi kim?

Abone OlGoogle News

Geçen hafta namağlup takım kalmamıştı, bu hafta da Antalya BŞB, Hacettepe’yi yenip ligde tek nagalip olarak Bandırma Kırmızı’yı bıraktı.
Sezon öncesi ve Türkiye Kupası’nın en flaş takımı olan, ancak ligde geride kalan 8 hafta boyunca galibiyet yüzü göremeyen Antalya Büyükşehir Belediye, son iki haftayı galibiyetle kapayan Hacettepe’yi deplasmanda yenip kötü gidişi durdurdu. Coach Sakota, 4. maçında ilk galibiyetini aldı. Takımın olağan gidişi bu yöndeydi aslında. Kılpayı kaybedilen bir kaç maç, çok genç ve tecrübesiz oyuncular (yabancılar dahil), biraz zamanla kendini bulacaktı. İlk galibiyet Antalya’ya hayırlı olsun!

Haberin Devamı

Kötü gün dostu Kaya...

Son 1 aya damgasını vuran takım Fenerbahçe Ülker... Sezona felaket başlamışlardı. Geçen yıl, yerlere göklere sığdırılamayan takım, coach Spahija ve oyuncular eleştiri yağmuruna tutuluyordu. Özellikle yeniler Bogdanoviç, Gist ve Jerrells... Ama bu üç genç yabancı gün geçtikçe, iskeleti sağlam kadroya monte olmaya başladı.
Bence Fenerbahçe açısından en sevindirici nokta, gençlerin yanı sıra veteran Kaya Peker’in sorumluluk almasıydı... Uzun süredir, özellikle hücumda pasif kalan Kaya, Olympiakos, Erdemir ve Nancy maçlarından sonra Aliağa galibiyetinde taşın altına elini koyan isimlerin başında geldi. Kaya, takımın sıkıntı çektiği günlerde tecrübesi ve özverisi ile adeta kara gün dostu oldu...

Haberin Devamı

Piyangodan ‘Capin’ çıktı

Darmadağın olan Olimpija’nın satılık oyuncularındandı Alexander Capin. Sloven ekibinde gemiyi terkeden isimlerden biri olan Capin, Türk Telekom’un zor günlerinde ‘güneş gibi’ doğdu. Mehmet Okur’un NBA’e dönmesi ve Washington’un sakatlanmasıyla galibiyet yüzü göremeyen Başkent ekibi, çıkışa geçen Olin Edirne’yi deplasmanda yenerken, tecrübeli oyun kurucu daha ilk maçında 8/11 isabet oranı ile 23 sayı, 5 ribaunt, 2 asist, 3 top çalma ile oynadı, yapmadığı hiçbir şey kalmadı. Böyle profesyonel dostlar başına!....

Deplasman kralları

Bu haftanın 5 deplasman fatihi vardı. Onlardan ikisi Mersin Büyükşehir Belediye ve Pınar Karşıyaka... Mersin, ülkesine giden McCamey’den yoksuk olarak çıktığı maçta Beşiktaş ve Telekom’u yenen Erdemir’in, Karşıyaka ise, Anadolu Efes’i yenip sükse yapan Tofaş’ın havasını aldı... Lig öyle bir duruma geldi ki; Trabzon, Efes’i devirse sürprizden sayılmayacak... Kaliteli lig olmanın ölçüsü de bu aslında. 4 yıl önce, ‘İspanya’dan sonra Avrupa’nın en ikinci ligi bizim ligimiz’ diye yazmıştım. Bazıları dalga geçti, bazıları fikre sahip çıktı. Bu yıl da bakıyorum, İspanya’dan sonra bizim kadar şampiyonluk adayının olduğu, bizim kadar yatırım yapılan, bizim kadar tv ve yan gelirleri olan, bizim kadar (Fransa hariç) NBA’e oyuncu gönderen lig yok. Bu tezin desteklenmesi için Avrupa başarısı şart. Yoksa kendi kendimize gelin güvey oluruz. Euroleague’de 3 takımımızdan en az ikisi Play-Off, en az biri Final-Four oynar, Eurocup’ta Banvit gruptan çıkıp yoluna devam eder, Eurochallange’de ise Beşiktaş ya da Karşıyaka’dan biri şampiyon olursa, kendimi haklı çıkmış sayacağım... Aksi taktirde, kendimizi kandırmış olacağız...

Haberin Devamı