Arama

Popüler aramalar

Her şey dahil derbi!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Yaklaşık 10 bin taraftarının desteğini arkasına alan Galatasaray çok istekli ve saldırgan başladı. Savunmada agresiftiler ve Fenerbahçe’yi sürekli ısırıyorlardı. Nitekim Fenerbahçe gibi potansiyelli bir takımı ilk çeyrekte 12, devre bitiminde de 29’da tutmaları bunun bir göstergesiydi.

Cim Bom’un çember altında gücü ve kalıbı, rakibin neredeyse yarı gücündeydi. Ama onlar çabuk uzunlarını yüzü dönük çok iyi kullandılar. Fener’in uzunları dışarı çıkamayınca, Wilkinson ve Rancik üçlükleri atarken, Cemal da pota dibinde çok iyi savaştı.

Tanjeviç, bu maça özel değişiklikler yaparken, savunması zayıf Greer’ı kenarda oturtup, uzun zamandır fazla yüz vermediği Mrsiç’e sarılmıştı. Nitekim Mrsiç, Galatasaray’ın en skorer ve etkili oyuncusu Washington’un sürekli sağını kapatarak efektifliğini neredeyse sıfıra indirdi. Çember altında da Ömer Aşık’ı oyunun başında çok iyi kullanan (4/5 attı ilk yarı), Fenerbahç’nin dış adamları hücumda sınıfta kaldı.

Giricek, Greer, Mrsiç, Preldziç, Kinsey ve Serhat üçlüklerde potayı döverken, Kanarya 0/9’la başladığı üçlük maratonuna Boşnak yıldızın son anlarda attığı üçlükle şeytanın bacağını kırdı, devreyi 1/10 gibi inanılmaz kötü bir yüzdeyle bitirdi.

Buna karşın Galatasaray, çemberin yanından geçmekte zorlandığı için 6.25 çizginin dışına yönelmek zorunda kaldı. Ama bu mecburiyetten 7/10 gibi olağanüstü bir isabet oranı çıkardı. Aradaki bunca farka rağmen devrenin sadece 6 sayıyla bitmesi, ikinci yarıda olabilecek değişikliklerin bir habercisiydi.

İkinci yarıda ise sahada inanılmaz bir kavga vardı. Basketbol aklı bir kenara atıldı, iki taraf da kazanabilmek için son gücüne kadar mücadele etti. Galatasaray, son periyotta yorulurken Fenerbahçe ilk çeyrekten sonra unuttuğu pota altını hatırladı. Her top çember altına inince, Fener’in hücumları bir şeye benzemeye başladı. Son iki dakikada ise iki takım da son derece kötü hücum edince maç uzadı.

Uzatmalarda oyuncular o psikolojiye rağmen en iyisini yapmaya çalıştı. İkinci uzatma sonunda Greer ve Oğuz’un kaçırdığı iki serbest atış, maçı da Galatasaray’a verdi.Galatasaray taraftarının yaptığı ise galibiyete tamamen gölge düşürdü. Tahrik hafifletici sebeptir belki ama suçu yok etmez. Sahaya girip Fenerbahçeli oyunculara saldırmak, vahşettir. Allahtan tribünün çoğunluğu saldırgan güruha uymadı da facianın eşiğinden dönüldü. Yoksa İpekçi’de büyük bir trajedi yaşanabilirdi. Galatasaray kenar yönetimi ve oyuncuları kazanmayı hak etti belki ama taraftarı sınıfta kaldı. Bir de bu olaydan sonra tribünler boşaltılmayacaksa ne zaman boşaltılacak. İlla birinin yaralanmasımı gerekir.

Sonuçta derbide herşey vardı. Kan, gözyaşı, mücadele, kavga, hakem ve masa hataları. 7’de başladı 10’da bitti. İki takım oyuncularına da kocaman alkışlar.