Arama

Popüler aramalar

Gönlüm ve Arslan

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Tanjeviç’in manevi oğlu Semih Erden’in hayal aleminde gezdiği şampiyonada, Ömer Aşık ondan daha az dakika alırken, Oğuz sadece dün şans buldu, takımın en skorerlerinden biri oldu.

Ersan İlyasova, Finlandiya maçında 9’da 1 attıktan sonra kendine geldi ama atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmişti.

Biraz da oynayanların hakkını verelim. Kerem Gönlüm... Takımın en yaşlısı...

Ama en genci gibi oynuyor. Ondaki yürek, ondaki karakter bazılarında olsa şu anda çok farklı yerlerde olabilirdik. Aldığı dakikanın, giydiği formanın, kazandığı paranın hakkını sonuna kadar veriyor. Enes efendinin ‘gelmiyorum’ deme tenezüllünde bile bulunmadığı, menaceriyle haber gönderdiği geçen sene hamile eşini tatilde bırakıp apar topar kampa katılmış, takımın şampiyonaya katılmasında büyük rol oynamıştı. Bu yıl da canını dişine taktı. Saha içinde yer aldığı sürenin bir saniyesinde bile mücadeleyi bırakmadı. Onun çaresizliğini izlerken çok üzüldüm. 36 yaşında ama bu çalışma disiplini onda olduktan sonra daha çok genci cebinden çıkarır. Herkesin örnek alması gerektiği bir gerçek bir sporcu, gerçek bir insan...

Ondan sonra takımın 3. yaşlısı Ender Arslan geliyor. O da en çok dakika alan, en çok sayı atan, en çok asist yapan, en önemlisi en çok direnen isimlerin başında geldi. Rezil bir turnuva çıkardık.

En azından Kerem Gönlüm ve Ender Arslan gibi sporculara sahip olduğumuz için seviniyor, aşağıdan onları örnek olacak, onlar gibi karakterli sporcular yetişmesi dileğiyle Avrupa Şampiyonası’nı kendi adıma noktalıyorum...