Gerginlik Fener'e yaradı

Haberin Devamı ›
Seri ilerledikçe had safhaya ulaşan gerginlik, dün Fenerbahçe Ülker’e yaradı.
İlk maça benzer bir görüntü vardı sahada. İlk dakikadan itibaren oyuna ağırlığını koyan Kanarya, maçı da öyle bitirdi.
Son yıllarda bu kadar motive bir takım az gördüm. Savunmanın yanı sıra müthiş bir hücum performansı sergilediler. Fenerbahçe, kullandığı ilk 13 iki sayılık atışın 13’ünde de isabet bulmuş, fark da 21’e çıkmıştı: 32-11.
Antrenmandaki 5’e 5’te bile yüzde yüzle hücum edilmez, Fenerbahçe etti.
Finalin ilk maçında devre bittiğinde Sarı-Lacivertliler, 24’te 19’la soyunma odasına gitmişti. Dün işi daha da abarttılar, 16/18 isabet oranı ile 24 sayılık farka ulaştılar.
McCalebb, Kleiza, Oğuz, Zoriç ve Bogdanoviç, devreyi neredeyse hiç kaçırmadan bitirdi.
Fenerbahçe ne kadar iyiyse, Galatasaray da bir o kadar kötü ve konsantrasyondan uzak başladı finale. Hem savunmada en ufak bir direnç gösteremediler, hem de hücumda 30 şutun 23’ünü kaçırdılar.
Tribün baskısından ve atmosferden fazlasıyla etkilenmiş göründüler.
İkinci yarıda Fenerbahçe, ‘kazandım’ havasına girince, Erceg ve Cenk’in üçlükleri 4. periyodun başında Galatasaray’ı bir anda umutlandırdı. Fark 10’a inmiş, Fenerbahçe hücum ritmini kaybetmişti.
Ama Ergin Ataman’ın son derece gereksiz yere aldığı teknik faul, maçı da o anda bitirdi. Fark 14’e çıktı, uyuyan Fenerbahçe uyandı.
Zaten çok az olan umutlar, Ataman’ın teknik faulüyle tamamen tükendi.
Yöneticilerin de arzuladığı oldu. Fenerbahçe taraftarı, ilk iki maçın aksine dün ezeli rakiplerine benzer şekilde karşılık verdi.
Bir gün önce annesini kaybedip ertesi gün maça çıkan, ‘harika’ da oynayan Oğuz, profesyonellik örneği verdi. Kendisine ben de başsağlığı diliyorum.