Gençler de oynayabiliyormuş

Maçın ilk yarısında savunmada istediğimiz oyunu sergileyememize rağmen, hücumda her iki devrede de yüksek isabet oranıyla oynayınca Dünya dördüncüsü Yeni Zelanda’yı devirdik. Yeni Milli Takım’ın galibiyetle başlaması hem onlara, hem de Tanjeviç’e moral oldu. Teknik değerlendirme yapmak için henüz erken. Ancak son Dünya Şampiyonası’na göre Milli Takım’ın daha derli toplu, daha kendine güvenen bir basketbol oynadığını söyleyebiliriz. Hidayet ilk defa Milli Takım oyuncusu gibiydi. Ön plana çıkmak yerine takım oyuncusu gibi oynadı ve büyük faydası dokundu. Diğer NBA oyuncusu Mehmet de sahanın yıldızlarından biriydi. Serkan ve İbrahim takımın skor yükünü sırtladı. Ender Arslan da yaptığı müthiş asistlerle izleyenlerden alkış aldı. Asıl önemli konu Tanjeviç’in gençlere büyük önem vermesi ve onlara güvenmesiydi. İstenince ve şans verilince genç oyuncularla da başarılı olunuyormuş. Ben bu sene ne Efes Pilsenli Valentin Pastal’ı, ne de Darüşşafakalı Semih’i kendi kulüplerinde oynarken gördüm. Tanjeviç nerede görmüş bilemiyeceğim ama, aldı Milli Takım’da oynattı. Biz de onları izleme fırsatı bulduk. Özellikle Cevher ve yine ülkerspor’da çok az şans tanınan Fatih Solak’ın ikinci devredeki performansları müthişti. Kulüplerinde oynamayan iki oyuncunun pota altındaki etkili oyunları galibiyetin anahtarı oldu. Milli Takım ilk maçında bizleri memnun etti. Tanjeviç’in gençlere güvenmesi ve onların bu güvene layık bir performans sergilemeleri de geleceğimiz açısından umut vericiydi.