Galatasaray lige bir gömlek fazla

İstanbul’da aldıkları ilk darbe sonrası dağılan, Bandırma’daki üçüncü maçı müthiş oyanayıp 17 sayı öne geçmesine rağmen kaybeden Banvit, dün de neredeyse 20 sayıdan maçı veriyordu. Galatasaray Medical Park 3-0’ın rahatlığıyla neredeyse hiçbirşey oynamadığı ilk üç periyot sonunda sahada adeta cirit atan Banvit, rakip biraz işi sıkı tutunca, panikleyen, özgüvenden yoksun oynayan, ürkek bir takım haline dönüştü...
Bunun adı tecrübesizlik, ilk kez final oynamanın getirdiği acemilik değil, başka bir şey... İnançsızlık diyebiliriz.

Son periyoda 18 sayı önde giriyorsunuz, Galatasaray savunmada vidaları biraz sıkınca eliniz ayağını birbirine dolanıyor. Arka arkaya top kayıpları, savunmayı tamamen bırakmak vs... Galatasaray son periyodun ilk 5 dakikasına 18-3’lük seriyle başladı, 38-21 ile bitirdi. Banvit, Simmons ve Lucas’ın doğaüstü basketfaulleri ile ayakta kaldı. Cim Bom, herşeye rağmen Gordon’un 34 sayısı ile tabuları lt üst etmeye çok yaklaşmıştı. O Gordon bitime 20 saniye kala serbest atışı soksa durum berabere olacaktı. Üstüne üstlük, son 15 saniyede Galatasaray hücum ederken ve üç sayıya ihtiyacı bulunurken Banvit savunmasının üst üste iki kez üç sayılık atışa imkan tanıması akılalır gibi değil. Bir kişinin aklına gelmez mi faul yapmak. Gelmiyor işte. Ne kadar konsantre olduklarının bir göstergesi bu durum...

Galatasaray takımı ve coach Ergin Ataman bu sezon bu lige bir gömlek fazla geliyor. Ataman 3. maç sonrası ‘nasıl kazandık ben de anlamadım’ demişti. Dün de neredeyse kazanıyorlardı, bunu o değil, kimse anlamayacaktı. Aslında çok da anlaşılmayacak bir durum yok. Galatasaray Medical Park, karakterli, yetenekli, ‘winner’ oyunculardan kurulu bir takım. Başlarında da Ergin Ataman gibi bir çok şampiyonluk yaşamız, kaybetmeyi unutmuş, kazanmayı alışkanlık haline getirmiş bir coach var. Şunu bir kez daha gördük ki, son derece kötü oynamasına rağmen 20 sayıdan maçı çeviren bir takım, çok değil, biraz iyi oynarsa bu ligdeki bütün takımları yener.