Galatasaray istikrarı yakaladı!

Haberin Devamı ›
CASA Ted Kolej’in onur mücadelesini ayakta alkışlamak gerekiyor. Galatasaray’ı yendikleri için değil. Kalan tüm maçlarını kazansalar dahi büyük olasılıkla yine küme düşecekler. Yabancılarını göndermeleri gündeme gelmişti. Ama onlar, kendilerine, rakiplere, lige olan saygılarından dolayı iddiaları varmış gibi oynamaya devam ediyorlar. 3 hafta önce Antalya’ya son saniye üçlüğü ile yenildiler. Geçen hafta kümede kalmaya çalışan Selçuk önünde uzun süre önde götürdükleri maçı bitime az bir süre kaybettiler. Bu hafta da piyango Galatasaray’a vurdu... Kalan 6 haftada kesinlikle korkulu rüya olmaya devam edecekler.
Bu işte terslik var!
Büyük ikramiye çıkan Galatasaray, aslında bu zemini biraz da kendi hazırladı.
İki hafta önce, “Hosley gelir gelmez atmaya başladı. Galatasaray, kupada elendiği Erdemir’i zar zor yenebilirken ligimizin son sayı kralı Hosley 20 sayıyla takımın en önemli oyuncularından biri oldu. Tolliver da iyi üçlük atan bir uzun. Kadroda sürekli üçlük deneyen Polat ve Hüseyin gibi iki uzun varken, sırtı dönük oynamayı becerebilen daha kalıplı bir pivot daha faydalı olmaz mıydı diye düşünüyorum. Gerçi coach Koray Mincinozlu, düzen basketbolundan çok oyunculara serbestlik tanıyan bir sistem tercih ediyor. Bu şartlarda Hosley ve Tolliver tam isabet gibi gözüküyor. Ancak modern basketbolda bu sistem ne kadar başarılı olur, onu da düşünmek gerekiyor” diye yazmışım.
Evet.. Avrupa Kupası dahil 6 resmi maçta sadece 1 galibiyeti var Galatasaray’ın. Başaşşağı gidiyorlar doludizgin. Kaybedilen maçlardaki rakipler, kendi ayarlarında bile değil.
TED Kolej’in durumu ortada. 28 üçlük denemiş Sarı-Kırmızılı basketbolcular. 25 tane de yakın mesafeden atış kullanmışlar. Bu üçlüklerin 15 tanesini Tolliver, Hüseyin, Polat ve Hosley kullanmış. Tolliver, Hüseyin ve Polat bu takımın pivotları. Ama üçü de, çember altı denemesinden daha fazla 6.25’in uzağından şansını denemiş.
Bence bu işte biraz terslik var...
Amin-Solomon buluşuyor
Haftanın maçı Ankara’daydı...
Telekom, arka arkaya 10. galibiyetini aldı Fenerbahçe karşısında. Bajramoviç’in, takımda yıllardır eksik olan bir yönü tamamladığını belirtmiştim. Boşnak oyuncu, takıma ayrı bir hava kattı. Tutku direksiyonu tamamen eline alınca, geçen yılki gibi oynamaya başladı. Serkan da 6. adam rolünü iyice benimsemiş gözüktü. Kenardan geldiği maçlarda büyük katkı yapıyor takıma. Keza Bekir Yarangüme...
Bugün itibariyle de geçen yıl takımı finale taşıyan isimlerin başında gelen El Amin takıma katılıyor.
Bakalım işleyen düzen El Amin’le nasıl bir hal alacak?
Fenerbahçe’nin en büyük derdi sezon başından bu yana savunma.
Ankara’da çok attı ama bir türlü yememeyi başaramadı.
Onlara da Solomon geliyor. Her ay takıma yeni biri katıldığı için düzen bir türlü oturamadı Fenerbahçe’de. Son olarak Ömer Aşık, döndü, onbeş gün içinde de Solomon katılacak rotasyona. İşler biraz daha karışacak belki ama, en azından Fenerbahçe guard savunmasını yapabilecek aylar sonra...
Solomon ve El Amin, geçen yılki finalin rengiydi...
Teknik olarak gelişleri takımlarını nasıl etkileyeceği ayrı bir konu ama kesinlikle lige, tribünlere, kulüplerine heyecan katacakları kesin...
Aşşağıda ise işler iyice karıştı...
9. Banvit’ten itibaren 7 takım da küme düşebilir kalan 6 haftada. Play-Off rekabeti de hızla artıyor. Son haftaya kadar yarış devam edecek gibi gözüküyor.