Fener'siz Top 16 olmaz!

Paladesio’da, Cantu hiç yenilmemiş, 4 maçını da kazanmıştı. Gruptan çıkmaları garantiydi, ama tribünlerde 10 bini aşkın agresif tavırlar içindeki taraftar, sahada da sanki şampiyonluk maçı oynuyormuş gibi istekli bir Cantu vardı.Hayatımda izlediğim en stresli maçlardan biriydi. Atina’da, Selanik’te bile böyle düşmanca tavırlara az rastladım. Yedek kulübemizin üzerine sürekli yabancı madde atıldı, sürekli tacizde bulunuldu. Adeta cehennemi andıran bu tabloda, Fenerbahçe cennete doğru bir yolculuk yaptı.
5-0’lık şok bir başlangıç sonrası Emir Preldziç sazı eline alıp 10-0’la karşılık verince maç dengeye oturdu.
İlk yarıda skor sürekli gitti geldi. Fenerbahçe, çok düşük bir hücum yüzdesi ile oynamasına rağmen, hücum ribaundları imdadımıza yetişti. Oğuz çember altında harika oynarken, üçlükler girmemesine rağmen devre 31-31 sona erdi.
Haberin Devamı ›
Cantu geri adım atmadı
İkinci yarıda ise sahada bambaşka bir basketbol vardı. Cantu, Leunen ve Markioshvili ile üçlükler bulurken 4 sayılık üstünlük yakaladı. Gist savunmada defalarca yer tutma hatası yaparken, hücumda işler yolunda gitti. Bogdanoviç’in üçlükleri, Oğuz’un çember altı basketleri ile son periyota 55-55 berabere girildi. 4. çeyreğe Engin’in harika oyunuyla 8-0’la başlayıp maçı koparacağımızı düşünmemize rağmen, Cantu bir an olsun geri adım atmadı.
Haberin Devamı ›
Tribünler çıldırdı
Kritik top kayıplarına rağmen, Cantu’nun hamlelerine, Bogdanoviç-Oğuz ve Ukiç 3’lüsü karşılık verdi. Basile’nin can yakan üçlükleri yüreğimizi ağzımıza getirse de, Ukiç son noktayı koydu: 74-83. Son
20 saniyede Spahija’nın aldığı mola sonrası ortalık karıştı. İtalyanlar, ‘nasıl yendim molası’ olarak algıladı. Tribünler sahaya girmeye çalışırken, Cantu oyuncuları mola süresince sahada kaldı. Maç bitimi ise Spahija, Cantu coachu Trinchieri’nin yanına gitmesine rağmen karşılık bulamadı. İtalyan coach, ‘Niye mola aldın’ diye bağırmaya başladı. Spahija durumu açıklamaya çalışsa da, Tranchieri uzatılan eli sıkmadı.