Fener, hedeften uzaklaşıyor

Dün dakika 18.30. Fenerbahçe 40-39 önde. Devre skoru ise 49-40. 1.5 dakikada 10 sayı yiyip soyunma odasına gitmek takımı nasıl demoralize eder düşünün... Fenerbahçe sürekli rakibe böyle periyotlar veriyor, ondan sonra pirincin taşını ayıklamak için akla karayı seçiyor. Dün yine 16 sayıdan maçı kafa kafaya getirdiler. Ama gereksiz yere verilen diferans sonrası sarfedilen efor ve güç kaybı, maç sonunu getirmeye yetmedi. Burada Jerrels ve Kangur’un sıra dışı üçlük performanslarını da gözardı etmemek gerekli ama kırılma anlarında takımı derleyip toparlayacak bir oyuncu eksikliğini yine hissetti Fenerbahçe. Takımın 2 pivotu Zoriç’in daha maçın başında, Vidmar’ın da devre sonlarında sakatlanması Fenerbahçe için handikap oldu. Ama yazın ameliyat olan Oğuz ve İlkan’ı saymazsak şu ana kadar Fenerbahçe Ülker en ufak bir sakatlık sorunu yaşamadı. Euroleague’de sakat vermeyen tek takımdı Fenerbahçe. Belki Zoriç’in sakatlığı transfer için bahane olur, eğrisi doğrusuna gelir. Malaga maçında 5’de 5 atan Melih’in Panathinaikos maçında hiç oynamaması nasıl tuhafsa dün hiçbir şey yapmamasına rağmen 33 dakika sahada kalması daha da tuhaftı. Obradoviç’in tercihlerini anlamak bazen güç oluyor.

Ortalama 8.5 ile Euroleague’in en az asist yapan takımına, tamamen birebirler üzeri sokak basketbolu oynayan Amerikalılar’a yenildi dün Fenerbahçe, onlardan daha az asist yaparak. Hedefi Final-Four olan bir takımın bunu da sorgulaması gerekiyor... 5 maçta 4 yenilgi oldu. İş işten geçmedi ama, şu için hedeften çok uzakta Fenerbahçe...