Fener hak etmişti

Siena İtalya ve Euroleague’deki 7 maçı ortalama 30 sayı farkla kazanmış. Hazırlık maçları dahil, hiç yenilmemiş. Euroleague’de ortalama 56, liginde 62 sayı yemiş.

Böyle bir takıma ilk yarıda 50 sayı attı Fenerbahçe. İlk çeyrekte neredeyse her hücumdan basketle döndü Sarı-Lacivertliler. Oğuz-Semih çember altından, Ömer, Kinsey ve Greer dışarıdan bombalıyordu Siena potasını. 7’de Tanjeviç, bütün beşi değiştirdi ama rüzgar tersine dönmedi. İkinci çeyreğin başında 32-23 öndeydi Kanarya. Ancak bu kadar atarken, attırmamayı başaramadı. Kariyer rekorunu iki yıl önce 6 üçlükle Fenerbahçe’ye karşı kıran Terrel Mcİntryee ilk yarıda 4/5 üçlük attı, Siena da takım olarak 6/10 ile oynadı.

İkinci yarının böyle gitmeyeceği belliydi. Avrupa’nın en iyisine karşı, müdaafayı sertleştirmek gerekiyordu. Nitekim 37’ye kadar bu devrede 17 sayı atabildi Fenerbahçe.

Oğuz ve Semih çember altında hakimiyet kurarken, dış adamları savunamadı. Mcİntryee 5 üçlükte kalıp, rekorunu egale edemezken, piyangodan çıkan Tomas Ress dahil bütün Siena 26’da 13 gibi sıradışı bir üçlük oranıyla yenilmezliğini sürdürdü.

Son 5 dakikaya girilirken, yapılan top kayıpları ve ribauntlarda 33-27 üstünlük sağlamasına rağmen kritik hücum ribauntlarının verilmesi, Fenerbahçe’nin haftanın en flaş sonucunu almasına engel oldu.

Fenerbahçe 14 top kaybı yaparken, Siena 8’de kaldı. Avrupa Şampiyonası’nda serbest atışları eleştirilen Ömer Aşık, dün 1/8 attı. Top kayıplarındaki bu kadar diferans ve kaçırılan serbest atışlar, maçın kaderini çizdi.

Bu yılki en olumlu basketbolunu oynadı Fenerbahçe. 4. çeyrekte Kinsey bence biraz fazla kenarda oturdu. Serhat’ın katkısı beklenenden fazlaydı.
Son söz de taraftara.

Dün tribünlerin yarısı dolu olsa, hakemler bütün takdir haklarını dalga geçer gibi Siena’dan yana kullanamazdı. Biraz ortada düdük çalsalar, skor farklı olabilirdi.