Arama

Popüler aramalar

Fener&Efes'in kader günü

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Türk sporunun hastalığı final maçlarını oynayamamak. Geçmişte çok canımız yandı. Yüzüp yüzüp kuyruğuna getirdiğimiz ve mutlaka kazanılması gereken maçlarda herşeyi elimize yüzümüze bulaştırdık. Futbolda, basketbolda, voleybolda sayısız örnek sayabilirim.

Bugün de benzer bir gün.

Fenerbahçe Ülker, geçirdiği müthiş sezonun meyvesini bugün toplamak zorunda.

Aksi takdirde iş hesap kitaba kalacak.

Bir gün önce bayanlar, ‘bir yenildi, pir yenildi’. Yarın da Moskova’da kaybederlerse, sezon boyunca bütün maçlarını kazanmış olmalarının hiç bir anlamı kalmayacak. ‘Kader’ maçlarını oynamayı bir türlü beceremedik.

Ama bugün şeytanın bacağını kıracağımıza inanıyorum.

Fener hak etti

Çünkü Fenerbahçe Ülker bunu fazlasıyla hak etti.

Mirsad yok ama Atina’da da yoktu, kazanmıştık.

Onlarda da gerek milli maçlarda, gerekse kulüpler bazında başımızı en çok ağrıtan oyuncu Bourusis yok. Fenerbahçe’nin zayıf yönü ribauntlar. Bourusis de çok fazla hücum ribaundu alan ve ikinci şans sayıları bulan bir pivottu. Onun yokluğu, beni oldukça rahatlattı.

Sonuçta rakip çok değerli ve tecrübeli bir takım. Ama Fenerbahçe Ülker buraya kadar gösterdiği performansla, Final-Four’da olmayı sonuna kadar hak etti. Tribünler tıklım tıklım olacak. Fenerbahçeli oyuncular da ikinci bir Olympiakos zaferi yaşatacak güçteler. Efes Pilsen de ya devam edecek, ya da veda...

Siena, McCalebb’in yokluğunda çok sıradan bir takım görüntüsü çizdi. Yenilmeyecek bir takım değiller.

Ama Efes Pilsen’in son 1 aydaki düşüşü beni endişelendiriyor.

Rakoçeviç iyileşmiş. Eğer, İspanya’daki Real Madrid maçındakine yakın bir performans sergilerlerse bir sürpriz yapmaları imkansız değil. İki takımımıza da bol şanslar.