Fener doğruyu geç buldu

Önce maç öncesi çok konuşulan hakemlerle başlayalım. Recep Ankaralı’yı bu maça vermek ya deli cesaretiydi, ya da güven göstergesiydi. Sebebi ne olursa olsun, riskin yüksek olduğu çok açıktı.

Ortam ve atmosfer çok gergindi. Hakem üçlüsü de maçın başında ele vurmalara, sertliğe fazlasıya izin
verdi; riskin ağababasını aldı. Kendilerinden emin oldukları gösterdiler... Sertlik standardını 40 dakika korumaya çalıştılar. Yanlış düdükler mutlaka vardı, maç bitimi Oktay Mahmuti ve Spahjia’nın sinirden suratları kıpkırmızıydı, ama bence bu yükün altından kalkmayı bildiler.

Maça gelince...

Fenerbahçe Ülker’de Ukiç’in, Galatasaray Medical Park’ta ise Ender’in şok sakatlıkları vardı. Emir’in cezalı
oluşu, Kanarya’yı biraz daha etkilemişti. Coach Oktay Mahmuti, Göksenin’i ilk beşte sahaya sürüp, Jerrels’a baskıyı amaçlamıştı. Oyunun 35 dakikasında onun istedikleri oldu. Fenerbahçe, devreyi sadece 2 asist, 1/11 üçlük, 7/13 de serbest atış isabet oranı ile tamamlamıştı.

Ligin en çok asist ve ikili oyun üzerinden sayı bulan takımı olan Cim Bom’un hücumları takır takır işledi.
İkinci yarıda ikili oyunlar sonunda Lakoviç’le son derece kritik üçlükler buldular. Euroleague’deki rakipleri
ve geçen hafta Beşiktaş bu ikili oyunları engellemeyi başarmıştı.

Fenerbahçe Ülker ise 35 dakika boyunca yanlış strateji uyguladı. Yüzde 27 ile ligin en kötü üçlük takımı
olan Kanarya yine potaları döverken, harika oynayan Kaya’nın yanı sıra Oğuz ve Gist’in çember altı üstünlüğünün, sakatlıktan çıkıp ‘hayata döndüm’ mesajı veren Engin’in yıldız gibi parlaması ile oyunda kaldı. 35. dakikada skor 66-73’ken savunma stratejisini geç de olsa değiştirip doğruyu bulan, ikili oyunlarda Tutku’ya show-up yapmayıp şutunu riske eden Fenerbahçe, kalan 5 dakikada Lakoviç’in potalı üçlüğü dahil sadece 5 sayı yedi. O ana kadar 24’te 5’le üçlük atan Fenerbahçe’de Tomas arka arkaya
2 kritik üçlük atınca, gitti denilen maç birden geri döndü. Taraftarın yaptığı taşkınlık ve sahaya attıkları bir dolu yabancı madde sonrası oyunun durması da Galatasaray’ın ritminin kaybolmasına neden oldu.

Galatasaray’ın uzun süre önde götürüp maçı riske attığı çok maç olmuştu. Neredeyse hepsini almışlardı.
Bu kez kazanmayı beceremediler. Ama bu zorlu atmosferde kazanmayı hak edecek kadar iyi oynadıklarını
söyleyebilirim.