Fener baskın yaptı

Maçtan önce Ayhan Şahenk Spor Salonu’nun koridorlarında, basketbol camiasından tanıştığımız herkesle ayaküstü sohbet ediyoruz. Herkes Efes’in 4-0 ya da 4-1 galip geleceğini düşünüyordu.

Galiba Efesli oyuncular da böyle düşünüyordu. Sorunlu gözüken Fenerbahçe, istim üstündeki Efes’i 7. dakikadan itibaren sürklase etti. Özellikle savunmaya çok konsantre, istekli ve arzuluydu Sarı-Lacivertliler. Nitekim son 6 maçta ortalama 95 sayı atan Efes’e neredeyse 60 sayı bile attırmıyorlardı. Maç öncesi, Efes’in en büyük handikapının bu değişen oyun sistemi olduğunu düşünüyordum. Ligde oynanan son 10 maç ve Play-Off’taki 4 karşılaşmanın hiçbiri final için en ufak bir hazırlık değildi. Çünkü Fenerbahçe-Efes Pilsen maçları her zaman özel bir karaktere sahip olmuştur. Ergin Ataman’ın 4 kısaya dönmesi, ilk defa Fenerbahçe’nin işine yaradı. 3 senedir Fenerbahçe ilk kez bu eşleşme sorunundan kârlı çıktı. Ne zaman Shumpert girdi, pota altını müthiş savunan Kasun çıktı, Fenerbahçe çok kolay sayı bulmaya başladı.

Shumpert 1 basket bulurken, Mirsad ve Semih onun üzerinden 15 sayı attı.

Ukiç takımı inanılmaz yönetti. Yaptığı 5 asist ve takımın sıkıştığı anlarda attığı 12 sayı çok değerliydi. Mirsad, ‘mesaj veriyor’ gibiydi. Geçen yıl Efes’e imza attığı için çok eleştirilen tecrübeli basketbolcu, bu yıl şampiyon olmaya kararlı gözüktü.

Ömer Onan yine kelepçe gibiydi. Efes’in iki skoreri Rakoçeviç ve Smith 3. periyot bittiği anda sadece 5 sayı atabilmişti. İkinci yarıda periyot başlarını çok kötü oynayan Fenerbahçe karşısında Efes’te en verimli oyuncu olma ihtimali bulunan isim Ender’di. Ama tam Efes hamle yapar gibi göründüğü anda Ender kenara geldi! Fenerbahçe’de Tanjeviç’in yokluğunda tecrübesiz Ertuğrul Erdoğan’ın varlığı handikap gibi gözüküyordu. Ama Erdoğan ilk finalinde az hatayla takımını yönetti ve kazanan oldu. En azından Ergin Ataman’dan daha az hata yaptı.