Eskiye rağbet olsa!

Haberin Devamı ›
Bit pazarına nur yağarmış dermiş eskiler!
Doğruluk payı yok değil.
Eskiyi beğeniyorsan, yeni transfer yapmazsın. Yeni transfer yapıyorsan, demek ki ihtiyacın vardır, ondan maksimum fayda almak durumundasındır.
Hadi birinde hata yaptın diyelim anlaşılır. Uyumsuz biriydi, sorunlu çıktı.
Hepsi mi sorunlu bu yenilerin?
Nachbar 0 (oynamadı bile), Rakoçeviç 0, Santiago 0, Popoviç 1. Efes Pilsen’in geçen yıl ilk turda elenip tarih yazan kadrosuna kurtarıcı diye eklenen milyon dolarlık yıldızlar bu saydıklarım. Dördü toplam 1 sayı atmış dün gece.
Ya sorun onlarda, ya onları transfer edende, ya da onları yeteri kadar kullanamayanda!
Maçın yüzde 90’lık bölümünü geçen yıl elenen ‘eskiler’ oynadı.
Smith neredeyse tek başına maçı alıyordu. 18 sayı, 7 ribaunt ve 5 top çalma ile 5 faul alana kadar sahanın yıldızıydı. Eskilerden Thornton da 14 sayıyla eski Real Madrid’liye destek veriyordu.
Bir başka eski Shumpert ise 0/5 ile başladı maça. Ona rağmen 24 dakika sahada kaldı. 14 şut kullanan Smith’ten sonra en fazla top atan oyuncuydu. 11 denemede sadece 3 isabet buldu. Kaçırdığı şutların neredeyse tamamında bomboştu.
Gözler Nachbar’ı aradı durdu. Milyon dolarlık yıldız bizim gibi maçı seyretti!
Oysa ne güzel başlamıştı Efes oyuna.
Rakibin bir tane bile pivotu yoktu. Bizim Santiago, Kasun, Ermal ve Kaya gibi 4 tane uzunumuz vardı. Onların Lavrinoviç, Garbajosa, Reyes ve Veliçkovic gibi 4 tane 4 numarası vardı, bizde bir tane bile yoktu. Bu durum bize avantaj sağlamıştı ilk yarıda. İki uzunla sahada yer aldığımız her dakika gerek savunmada, gerekse hücumda sahanın tek hakimiydik. Nitekim koskoca 20 dakikada, isimlerini saymakla bitmez tarihin en güçlü kadrolarından birini sadece 30 sayıda tutmuştuk.
Ama Ergin Ataman ne zaman eskiye özense, hep başı derde girdi.
Türkiye’de Tanjeviç’in yönettiği Fenerbahçe’yi 4 kısayla her zaman yendi ya. Takıntıdan Madrid’de de vazgeçemedi. Avrupa’da olmuyor işte. Defalarca, defalarca yendiler seni. Her zaman kaybettin.
Kasun kırk yılın başı 2. yarının başında iyi oynadı. Üst üste 6 sayı attı. Kenara alınmak istedi. Al Santiago’yu, al Ermal’i. Niye kısalıyorsun ki. İlk yarıda sadece 30 sayı atabilen Real, sadece 3. çeyrekte 26 sayı üretti. 4. periyotta da 21 atıp, Efes’in fişini çekti.
Dört kısaya dönmek, ‘yürüyen tekere çomak sokmak’ oldu resmen. Evinde hiç yenilmemiş, Final-Four’un en büyük adayı Real’i Madrid’de yenmek işten bile değildi dün akşam.