Efes'ten 'sevgi'lerle

Nitekim maça çok iyi başladı Efes. Semih çember altını rakibe dar ederken, Shipp ve Savanoviç’in üçlükleri ile hiç kaçırmadan tam 14 sayı üretti temsilcimiz.
Savunma da gayet iyiydi. Euroleague’in 83.2 ile en skorer takımlarından biri olan Real’e ikinci çeyreğin ilk 5 dakikasında hiç sayı imkanı tanımadan 14 sayılık farka ulaşmıştık.
Her şey yolunda gidiyordu.
Hakemleri fazla yazmıyorum ama yazılmayacak gibi değiller. Real lehine maç boyu bir sürü hata yaptılar. Hele bir pozisyonda uydurdukları faul sonrası çaldıkları teknik faul ile 10 sayılık fark eridi.
Bütün maç boyu şans topları yanında olan Real son üçlüğü soksa ilk ve son kez öne geçecek, hiç hak etmediği bir galibiyet alacaktı.
Ama adalet yerini buldu.
2. yarıda Semih’i pota altında kullanmayı unutan, alev alev yanan Vujaciç’in ritm kaybetmesini sağlayan, rakibin oyununa gelip kontrolü de kaybeden Efes’in hataları da yok değildi.
Ama sonunda müthiş bir galibiyet elde ettiler.
Kötü geçen bir ilk tur sonrası, Top 16’da 7 maçta alınan 6 galibiyet ve grup liderliği...
Çeyrek final şimdiden garanti gibi...
Final-Four’da bir Türk takımı görmeyi çok özlemiştik...
Efes, emin adımlarla yolunda ilerliyor. Aman nazar değmesin...
Sevgililer Günü’nde tribünler de tıklım tıklım doluydu. Efes’e sevgilerini sundu tüm basketbolseverler. Ben de başta sevgili eşim olmak üzere herkesin sevgililer gününü kutluyorum.
Umarım geride kalan tüm maçlarda da Abdi İpekçi dünkü gibi dolar, uzun süredir ayrı kalan sevgililer dün olduğu gibi hiç ayrılmazlar bir daha.