Efes, sihire kurban gitti

Caja Magica.. Yani Sihirli Kutu. Real Madrid’in yeni salonu.
Burada hiç kaybetmedi Real Madrid.

Dün Efes, sihiri bozmaya o kadar yaklaşmıştı ki, böyle bir maçı kaybetmek gerçekten çok üzücü...
Harika bir maç oldu.

Zaman zaman iniş çıkışlar yaşansa da oyunun hakimi, kontrol sahibi ve skoru da önde götüren hep Efes Pilsen oldu.

Murray yorulana kadar çok katkı yaptı.

Kerem Gönlüm, Roberts çok kritik üçlükler attı.

Thornton tek kelimeyle sahanın yıldızıydı. Ama öylesine bir hata yaptı ki, inanılır gibi değil. Yaptığı hamle son derece doğruydu, ama zamanlaması yanlıştı. İki saliselik gecikme nedeniyle avucumuzun içindeki maç Real’e gitti.

3 dakika kala Roberts’ın attığı üçlük sonrası kazanmaya son derece yaklaşmıştı Efes.
Ama devreye tecrübeli Prigioni girdi. Efes 3 top kaybı yaparken, 2’sinde onun parmağı vardı.
20 saniye kala Kerem Gönlüm, Real’in biletini kesmişti aslında.

O üçlük maçı bitirmeliydi.

Ama bir türlü yapılamayan faul, Real’in kaçan üçlükleri sonrası alınamayan savunma ribaundu, bana sezonun ilk maçı olan Olimpija Ljubljana karşılaşmasını hatırlattı. Kopya bir yenilgiydi neredeyse.
Uzatmada bir dejavu daha yaşanıyordu.

10 saniye kala bu yıl attığı son saniye sol turnikeleri ile Efes’e ve Milli Takım’a birçok zafer kazandıran Tunçeri, boşluğu bulup Real potasına yöneldi. Tam turnikeyi bırakacağı sırada Fischer ve Mirotiç’i üzerinde görünce pas vermeyi denedi, başaramadı. Olduğu yere yıkıldı kaldı.
Sağlık olsun Kerem. Sen bu yıl görevini fazlasıyla yaptın, fazlasıyla maç kazandırdın takımına.
Sonuçta alınacak bir galibiyet hem liderlik için büyük avantaj, hem de inanılmaz bir prestij ve moral getirecekti.

Olmadı.

Her şeye rağmen ipler Efes’in elinde. Böyle oynadıkları sürece, kolay maç kaybetmezler.
Böyle sihirli salonlar başka takımlarda yok çünkü.