Efes için kolay oldu

Semih, kafa olarak maça hazır geldiğinde neler yapabileceğini gösterdi. Yazın, milli takımla harika maçlar çıkaran Semih, Efes’te sezon boyunca inanılmaz iniş-çıkışlar yaşadı. Şu an yetenek olarak Avrupa’nın en iyisi. Dün, bütün Fenerbahçe uzunlarını teker teker denize döktü. Konsantre ve istekli olduğu zaman durdurulması çok zor bir güç. Hızlı, güçlü, çabuk, çevik ve atletik. Ne Oğuz, ne Batiste, ne de Andersen karşısında durabildi.

Efes, genel olarak daha iyi savunma yaptı. Hücumları çok rahat kullandı. Bunda Fenerbahçe’nin savunma özürlü olmasının da rolü büyüktü. Tam 26 asist yaptılar. Basketlerin yarısından çoğu asist üzerindendi. Vujaçiç, Farmar, Savanoviç çift haneli rakamlara ulaşırken, Sinan’ın maça müthiş başlayan Bogdanoviç’e 2. periyotta yaptığı savunma ve onu sıfırlaması bence Efes’in oyun ritmini eline geçirmesindeki en önemli etkenlerden biriydi.

Fenerbahçe savunmasını her geçen gün toparlıyor! Önce 100, sonra 98, şimdi de 94 sayı yediler. İstikrarlı bir düzelme söz konusu!
Pianigiani, inatçı bildiğimiz çoğu antrenörden daha inatçıymış. Yine Emir’i 4 numarada başlattı. Onun tuttuğu Savanoviç, fizik olarak ince Emir’e karşı sırtı dönük çok rahat oynadı. Batiste ve Andersen’den bahsetmeye gerek yok. Batı cephesinde değişen bir şey yok!
Son periyotta 34 sayı yemeyi başarmaları ayrı bir yazı konusu olur...

Israrla Kaya’nın forma giymesi gerektiğini belirtmiştik. Dün, Oğuz, Batiste ve Andersen tel tel dökülünce mecburiyetten oyuna girdi. O sahadayken Fenerbahçe rakibiyle en azından başa baş oynadı. Kaya, savunmada yenilse bile faul yapıyor ve kolay baskete izin vermiyor. Sertlik budur. En azından savunmaya bir ruh getirdi. O ve İlkan’ın yan yana daha uzun süreler alması gerekiyor.
Dün herkes gördü, umarım Pianigiani de görmüştür.