Doğrular ve yanlışlar

Haberin Devamı ›
Dünya Şampiyonası’na kaldı 5 gün.
Rakip Lübnan’dı.
Bizim için rakip bile değildi. İki NBA patentli Amerikan asıllı Vroman ve Freije dışında, sıradan bir ekip Lübnan.
Kazanmanın yanı sıra sahada ne yapmaya çalıştığımızı görmek önemliydi.
Mesela Kerem Gönlüm’ü rüyamda bile 3 numara oynarken görmek istemem hiç. Tamam Hidayet hastalandı, o yüzden Tanjeviç, Gönlüm’ü 3’e çekti diyelim ama ne gerek var yine.
Ne olursa olsun, hiçbir şart altında Kerem Gönlüm üç numarada oynamaz, oynamamalı bana göre. Hayatı boyunca oynamamış, 33 yaşından sonra mı öğrenecek?
3 uzun olmanın tek avantajı ribaunt olabilir. Onu da alamadık ki sahada Ender, Cenk, Kerem Gönlüm, Oğuz ve Semih beşiyle oynarken. Kısacık Lübnan bizden daha çok ribaunt aldı.
Bu beşle oynadığımız 2. çeyrekte tam
24 sayı yedik, Lübnan gibi bir takımdan.
Bir ara Semih’ten de 3 numara yaratma sevdasına düşmüştü Tanjeviç. Şunun şurasında 7 gün kaldı Dünya Şampiyonası’na. Nolursun hoca, yeni icatlar çıkarma durduk yerde. Her şeyimiz tam da, bir Kerem Gönlüm’ün 3 numara oynaması kaldı.
İyi taraflara geçelim.
Ersan 4 oynamalı diye kendimizi yırttık. Dün maça bu pozisyonda başladı Ersan. Bamberg’de potaları dövmüştü, dün geçmiş maçlarda kaçırdığı tüm şutları soktu. 5/5 üçlükle 19 sayı attı.
Özlemişiz Ersan’ı böyle görmeyi. Devam Ersan, böyle oynamana çok ihtiyacımız var.
Yükleme azalınca takım da kendine gelmiş. Şutların girmesi önemliydi. Takımın güven kazanması gerekliydi. Yüzde 45 ile üçlük attık.
Oldukça iyi bir oran.
Şut atarken eller titremez artık umarım.
Bugün rakip Kanada. Çok sert bir takım. Asıl Arjantin maçını bekliyorum. O maçtaki performansımız, Dünya Şampiyonası öncesi ne durumda olduğumuz konusunda bizi fikir sahibi yapacak.
Sonuçta geçen yıl da Avrupa Şampiyonası öncesi bütün maçlarını kaybetmişti bu takım. Polonya’da neler yapabileceğini herkese gösterdi.
Umarız bu yıl da, aynısı olur.