Devler ritmini buluyor

Herşey iyi güzel de, canımı sıkan konu ribauntlar.

Geçen yıl bu yüzden canımız yanmış, Yunanistan’a tam 17 hücum ribaundu verip madalyadan olmuştuk.

Bu yıl da çok konsantre değiliz, ya da beceremiyoruz savunma ribauntlarını almayı.

Kısaların da yardım etmesi gerekiyor kesinlikle.

Lübnan gibi bir takıma 12 hücum ribanudu vermiştik, dün de 17 hücum ribaundu aldı Kanada.

Tamam adamlar neredeyse bütün şutlarını kaçırdılar, doğal olarak maçtaki ribaunt sayısı arttı ama biz yine de daha dikkatli ve konsantre olalım.

Takım forma girmeye başladı. Yapılan yüklemeler sonrası planlanıldığı gibi oyuncular çıkışa geçti.

Şutlar giriyor.

Güven geri geliyor.

Hidayet ilk kez doğru basketbol oynadı. Aldığı her topu olumlu kullandı, takıma katkı yaptı.

Geriye kaçıp şut atmak yerine potaya gidince, işler de yolunda gidiyor.

Tam saha baskı denedik bu maçta. Genelde başarılı olduk.

Alan savunması yaptık bir ara, o pek olmadı.

Yapılan 19 asist, hücumda ne kadar keyifli oynadığımızın göstergesi.

Forma giyen herkes, fazlasıyla katkı yaptı.

Ama dün de dediğim gibi, Arjantin maçını bekliyorum.

Henüz iyi bir takımı yenemedik çünkü.

Bu Kanada da, bizi iki kez mağlup eden Sırbistan’ı nasıl yenmiş anlamadım.

Hücum güçleri çok sınırlı bir takım. Herşeye rağmen, savunma arzumuz ve becerimiz övgüye değerdi.

Seyirciyle oynamak gerçekten bir başka.

Farktan sonra oyuncular da coştu, inanılmaz asistler yaptılar.

Barış Ermiş de iki güzel blok yaptı. Ama her seferinde rakibine geçilmese, o bloklara gerek kalmayacak. Herkes Kepkay kadar acemi olmaz, cezayı keser.

Önce savunma Barış!

Bunun dışında, takıma sonradan gelmesine rağmen katkı yapacağını gösterdi Barış Ermiş.

Tam 1 saat süren skorboard tamirine de ilk kez şahit oldum. Günümüz teknolojisi ile oturup yeni skorboard yapsan, daha çabuk biterdi!
Dünya Şampiyonası böyle aksaklıkları kaldırmaz.

Biraz daha dikkat lütfen.