Arama

Popüler aramalar

Çok özelsiniz

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Bir kez daha Türk kadını bizim gururumuz oldu. Türk kadını kafasına bir şey koydu mu, onu uygulamak için en ufak bir tereddüt bile etmiyor. Şanlı tarihimizde cepheye sırtında mermi taşıyan, yeri geldiğinde erkeğinin önünde yer alan, tazyikli sudan, gazdan kaçmayıp göğsünü siper eden Türk kadını, Fransa’da da ülkenin gururu oldu. Gerçekten bizim kadınlarımız bir karar verdiler mi hiç geri adım atmıyorlar.

Gönül isterdi ki boyunlarındaki altın madalya olsun, ama bronz da onlara çok yakıştı. Maç sonunda Türk bayraklarıyla, Atatürk bayraklarıyla yaşadıkları sevinç görülmeye değerdi. Fizik olarak çoğu takımdan dezavantajlıydık ama yürek ve zeka olarak hepsinin önündeydik. Şampiyonanın en az sayı yiyen takımı bizdik. Nitekim ikinci yarı savunma yapmayı hatırlayınca üçüncülük maçı çok farklı bitti. Üçüncü çeyrekte Birsel’in performansı inanılmazdı. Esmeral ve Nevriye yarı finalde bıraktıkları yerden devam ettiler. Işıl, Şaziye, Begüm, Hollingsworth, Tuğba, Tuğçe, Bahar, turnuvada fazla süre almayan Naile ve Ayşegül tüm güçleriyle mücadele ettiler.

Hepsini gönülden kutluyorum. Kadınlarda basketbolda Avrupa arenasında çok yeniyiz. Bu takımın temelleri 2005’te atıldı, çok kısa sürede çok önemli işler yaptılar. Boyunlarından büyük işler yaptılar gerçekten. Bu takımın kurulmasında ve buralara gelmesinde de emeği geçen herkesi kutluyorum.