Çakı gibi Erdemir

Ahmet Çakı yıllardır mütevazı bütçelerle önemli işler yapıyor. Küçük yaşta A takım antrenörlüğüne başladı, halen ligin en genç coachlarından biri ama tecrübesi çok fazla.

Darüşşafaka ile ilk çıkışını yapan, üç büyükleri üst üste yenen, Erdemir’i Türkiye Kupası’nda final oynatan, bir dönem Avellino’da Zare Markovski ve Milli Takım’da da Tanjeviç’in yardımcılığını yapan Çakı, artık ustalık dönemlerini yaşıyor...

Deron Williams, Semih Erden, Marcelus Kemp gibi yıldızlardan oluşan namağlup Beşiktaş Milangaz’a ilk yenilgisini tattıran Erdemir, doğal olarak haftanın en çok konuşulan takımı oldu, tabii ki coach Ahmet Çakı da...

Ligde böyle sürpriz sonuçlar alınabilir ama Ahmet Çakı rakibi çok iyi analiz etmiş, kendi takımını da harika hazırlamış. Tabii ki oyuncuların müthiş performansı olmasa böyle bir galibiyetin gelmesi de zor olurdu ama, Çakı’nın rakibe hiç açık alan bırakmayan, tempoyu sürekli kontrol eden, Beşiktaş’ı ritmden çıkaran oyun stratejisi galibiyetin anahtarıydı.

Hayali bir Euroleague takımı çalıştırmak olan Ahmet Çakı, umarım bir gün bunu gerçekleştirir. Çalışkan, disiplinli ve en önemlisi oyuncularından maksimum verim almayı başarabilen bir teknik adam...
Maçın yıldızlarını da es geçmeyelim.

Müthiş bir patlayıcı gücü, deliciliği, hızı ve kuvveti olan Soner Şentürk, olgunlaştıkça daha da iyi bir oyun kurucu haline geliyor. Bir de şutunu geliştirse, Milli Takım için düşünülebilecek isimler arasında olur. Beşiktaş’a karşı da 11 sayı ve 10 asistle ‘double-double’ yaptı. Caner Ercan’ın, 8/10 isabetle 20 sayı atması Beşiktaş’ın hesaplarında hiç yoktu. Zaten bütün kırılma anlarında onun parmağı vardı...
Bandırma geliyor...

Önce 30-40 sayı farklar yiyerek başladılar lige. Ardından ilk yarılarda direndiler, maç sonlarını getiremediler. 6. hafta sonunda neredeyse Aliağa’yı devirip ilk galibiyetlerini alıyorlardı. Kaçan fauller ve uzatmada kaybedilen maç. Tek Amerikalı ve “Çoluk-çocuk”la oynayan Bandırma Kırmızı’nın alacağı galibiyet eli kulağında gibi.

Böyle bir takımın ligde bulunmasının kaliteyi düşürdüğü görüşünde olanlar var. Katılmamak elde değil. Bir de işin diğer yönü var. Şafak, Fatih, İbrahim ve diğer gençlerle bu takıma İzzet Türkyılmaz da katılacak, geleceğin yıldızlarının tecrübe kazanması, sorumluluk almayı öğrenmeleri açısından faydalı bir projeolduğu da kaçınılmaz.

Fener de kazandı!

Karşıyaka sezona zorlu fikstürle başladı. Banvit, Galatasaray, Beşiktaş, Telekom, Fenerbahçe derken 6 maçta 4 yenilgi aldılar. 3’ü kendi evlerinde.
Fenerbahçe Ülker’in, Antalya’da zorla kazandığı maçı andırıyordu bu deplasman da. Hücum ribauntları ve top kayıplarındaki farklar nedeniyle Karşıyaka’dan 15 fazla hücum ettiler, ama maçı 1 topla alabildiler. Özellikle bu yılki üçlük yüzdeleri felaket.

Neden Sakota!

Serdar Apaydın, ilk antrenörlük deneyimine Antalya’da başladı. Kadroyu kendi kurdu. Çok genç ama yetenekli oyunculardan kurulu, aslında sevimli bir takımdı. Gerek Fenerbahçe ve Telekom’u yendikleri hazırlık turnuvasında, gerekse Türkiye Kupası’nda müthiş maçlar oynadılar. Lig başlayınca işler tersine döndü. 5 maçta 5 yenilgi. Olabilir. Serdar’a biraz şans tanınsa, ki takımın ve kendisinin potansiyelinin olduğu sezon öncesinden ispatlanmıştı, işler yoluna girebilirdi. Şimdi ununu elemiş, eleğini asma noktasına gelen Dragan Sakota geldi, hiç tanımadığı, kendisinin kurmadığı takımın başına. Trabzon’da ne yaptı ki, Antalya’ya neler verecek. Bekleyip göreceğiz...