Büyük takım olduk

İki takımın da son derece kötü hücum ettiği bir maçtı. Öyle ki 35. dakikada skor 61-61’di ve takip eden 10 dakikada Sırbistan sadece 3, biz ise 8 sayı üretebildik.
Uzatmada da olsa, kötü de oynasak kazanmak çok önemliydi. Hele Sırbistan gibi bir takıma karşı.
Sakat sakat oynayan Hidayet, tam 16 şuttan sadece 1 isabet bulabildi. Dizi ağrıdığı için, temposuzdu, hep geriye kaçarak şut kullandı. Ama son hücumda kaptığı top ve Ersan’a yaptığı asist maçı bitirdi.
Bu kadar başa baş geçen maçta kaçırdığımız 13 serbest atış, maçın da uzatmaya gitmesine neden oldu. Ömer Aşık 10’da 1 atarken, takımın geri kalanı da 4 tane faul kaçırdı.
Galibiyetin kilit noktalarından biri de yine çok az top kaybetmemizdi.

Sırbistan da bu maça kadar turnuvanın en az top kaybı yapan ekibiydi. Ama onları tam 18 kayba zorlarken, biz 12’de kaldık, tam 12 top çalıp oyun düzenlerini bozduk, ritm bulmalarını engelledik.
İlk kez denediğimiz alan savunmasından fazlasıyla verim aldık.
Gerçi bu savunma nedeniyle özellikle uzatmada rakibe çok hücum ribaundu şansı verdik ama Allah’tan Sırplar inanılmaz derecede kötü üçlük attılar.
Artık büyük takım olma yolunda hızla ilerliyoruz.

Rakipler bizden çekiniyor. Bu da oynadıkları basketbola yansıyor.
Dün fazla iyi değildik ama kazanmayı bildik. Hem de Sırbistan gibi bir takıma karşı.
Fransa ile birlikte 5’te 5 yapan iki ekipten biriyiz.
Herkes bizi şampiyonluk adaylarından biri olarak görmeye başladı.
Alıştık artık kazanmaya.
Ne kadar özlemişiz maç izlerken tribünde rahat olmayı. Dün hiç umutsuzluğa kapılmadım. Bir şekilde oyuncuların maçı çevireceğini biliyordum. Yaptılar da.
Şimdi sırada Slovenya var. Grubu ilk iki içinde bitirmeyi garantiledik. Liderliğin pek fazla önemi yok. Aşağı yukarı aynı seviyede rakipler gelecek karşı taraftan.
Son olarak Ersan’a nazar değmesin. Tüm turnuva boyunca inanılmaz derecede istikrarlı oynadı. Bu kadar kısır geçen maçta, 22 sayı ve 11 ribauntluk performans inanılmazdı.