Böyle kaybetmek can yakıyor

Haberin Devamı ›
Bunun adını koyamıyorum.
Enayilik mi, becereksizlik mi bilemiyorum.
2 tane serbest atış soksak, madalyayı almıştık şimdi. En azından Olimpiyatlar’ı garantilemiştik.
Almanya maçında 12 serbet atış kaçırmıştık dün, 13 tane...
Ömer Aşık’ı anlarım ama Hidayet ve Ersan’a ne oluyor?
Var mı hakkınız bu kadar düşük yüzdeyle faul atmaya..
Yine Almanya 17’de 5 üçlük atmıştık, dün 17’de 3 ile oynadık.
1 sayı ile biten maçta 13 faul, 14 üçlük kaçırıyorsun.
Son top ise öyle mi kullanılır?
Kaybettiğimiz maçlar.. Litvanya, Polonya, Fransa, Almanya ve Sırbistan.
Hepsi son topta gitti. Hepsinde ya top kaybı yapan ya da hücumu kötü kullanan biz olduk.
Demek ki maç sonu oynamayı bilmiyoruz. Öğreneceğiz gibi de gözükmüyor.
4 saniye var. Orhun Ene mutlaka birşeyler çizmiştir kenarda.
Emir ve Hido topu alamadı. Ersan niye geriye çekilip atıyorsun. Gitsene potaya.
Hakemler zaten arayıp da bulamayacağımız cinsten. Her gördüklerini çalıyorlar. Atamasan da doğru hücum edip kaçırmış ol.
Düşününce kahroluyor insan.
Kerem Tunçeri biraz oynadı, sokamasak da en azından hücumda boş atışlar bulduk.
Bir söz de Hidayet’e..
Ne zaman potaya gitsen bir şeyler üretiyorsun. Ama şu geriye çekilip şut atma sevdandan hala vazgeçmedin.
Fransa’ya 0/5, Almanya’ya 0/4, Sırbistan’a da 0/2 ile 3’lük attın. 11’de 0 yani..
1 tanesini soksan belki şimdi yarı finaldeydik...
Son hücumlarda Ömer Aşık’a faul yaparlar diye kenara alınıyor. Mantık doğru da, sanki diğerleri sokuyor.
Madem şut atacağız, Ömer ve Enes sahada olsa belki hücum ribaundu alınırdı.
Başta da söylediğim gibi maçları 8-10 farkla kaybetsek, ‘kötü oynadık, mücadele etmedik elendik’ diyeceğiz.
Ama böylesi can yakıyor.
Alacağın, kazanmaya çok yakın olduğun 5 maçı da kendi ellerine hediye etmek...