Beşiktaş mucizesi

Bir tarafta hafta içi Euroleague’de Olimpija’yı farklı yenip Top 16’ya kalma başarısını gösteren, moralli ve formda Galatasaray Medical Park, diğer tarafta ise Deron Williams ve Semih Erden’in gitmesinden sonra bir geçiş dönemi yaşayan, üstüne üstlük takımın en skorer oyuncusu Marcelius Kemp ile 2. oyun kurucusu
Mehmet Yağmur’dan yoksun olarak ezeli rakibinin karşısına çıkan Beşiktaş Milangaz...

Kartal, belki de sezonun en anlamlı maçlarından birini kazandı.

Bu yoklukta bütün maçı sadece 6 kişiyle oynayan, faul yapmamak için savunmada ürkek olmasına rağmen potasında sadece 63 sayı gören Siyah-Beyazlılar’a şapka çıkarılır. İlk çeyrekte 24 sayı yiyen Beşiktaş, kalan 30 dakikada Galatasaray’a sadece 39 sayı imkanı tanıdı. Coach Ergin Ataman, 6 kişiyle bir
şekilde hücum edileceğini düşünüp, Galatasaray’ı yıkma planını savunma üzerine kurmuş.

Maç içinde sürekli adam adama ve alan savunması arasında gidip geldiler. Match-up zone yaptılar, içeriyi kapatıp mecburen dış şutları riske ettiler. Fazla da yapacakları birşey yoktu. Galatasaray da 22’de 6 ile üçlük atınca, Beşiktaş’ın ekmeğine yağ sürdü. Hücumda Dawid Hawkins takımı sırtlarken, Erceg’in neredeyse attığı 17 sayının tamamı çok kritik yerlerde geldi.

Hele 3. periyodun ortalarında 9’a (52-43) çıktıktan sonra bir anlık, 7’si Shumpert’ten olmak üzere 1.5 dakikada 8-0’lık seri yakalayan Galatasaray durumu 52-51’e getirmişti ki, Sırp pivot iki inanılmaz şut ile karşılık verip, takımını ayakta tuttu. Deron Williams yoktu belki ama taraftar Sinan Erdem’i doldurmuştu. Takıma inanılmaz bir destek verdiler. Kartal, tüm eksiklerine rağmen lokavttan sonra ne ligde, ne vrupa’da maç kaybetmedi. Sahada ter döken her oyuncu gerçekten gurur mücadelesi yapıyor. Galatasaray’a elince...

Rakibin şartları oyuncuları kesinlikle etkilemiş. Tarihi bir zaferden sonra bu derbiye motive olamamışlar.
Ellerinde 4 üst düzey oyun kurucu vardı, rakipte ise bir tek sakat sakat oynayan Can Akın... Fazla da yorum yapmaya gerek yok. Dün maça gelmemişlerdi. Akıllar hala Euroleague’de kalmış olmalı...