Beşiktaş bayramı

Haberin Devamı ›
Her basket sonrası sanki gol olmuş gibi çılgınca bağıran, maçı ayakta izleyen, kulakları çınlatan bir uğultu yayan bu tribünler önünden çıkmak kolay iş değildi. Galatasaray Medical Park da çıkamadı. Oysa Sarı-Kırmızılılar, kaybettikleri son iki maç sonrası çözümü bulmuş, ikili oyunlar yerine Lucas ve Dedoviç’le potaya giderek hücumları organize etmeyi deneyerek başladı maça. Çok da faydasını gördüler bu hücumların. Birebirde sürekli rakiplerini geçip potaya giden Sarı-Kırmızılılar, Furkan ve Andriç’i asistlerle beslediler. Kontrol sürekli onlardaydı. İkili oyunları da hemen değil, üç-beş pas yaptıktan sonra denediler, başarılı da oldular. Göksenin çok ekstra sayılar buldu. Ama Göksenin 2/3 ile üçlük atarken takımın geri kalanı ilk yarıda 0/10 ile oynadılar. Göksenin’e yardımcı bir oyuncu çıksa, Galatasaray ikinci yarıya belki çok daha avantajlı başlardı. Nitekim bir şekilde oyunda kalan Beşiktaş, taraftarının da müthiş desteği ile savunmasını toparladı. Hücumda ise sihirbaz Arroyo maça damgasını vuran isim oldu. Hawkins zaten bildiğiniz gibi. Her maç 20’nin üzerinde sayı atıyor, ribaunt alıyor, asist yapıyor. Onun performansı artık rutinleşti. Ama Arroyo ikinci yarıda serinin ilk üç maçında ortalıklarda gözükmeyen Bonsu Mensah’ı da asistleri ile oyuna soktu. Tam bir lider gibiydi. Maçı bitiren isim Andriç oldu. Bir pozisyonda kenara gelirken reklam panosunu tekmeleyen Hırvat oyuncusunun sinirlerine hakim olamayacağı belli gibiydi. Nitekim maç başa baş geçerken ona çalınan bir faul sonrası çok abartılı bir tepki gösterince aldığı teknik faul sonrası Galatasaray da potasında tam 6 sayı birden gördü. Biraz sakin olsa belki sonuç da farklı olabilirdi. Galatasaray açısından Lakoviç gibi büyük bir oyuncunun sahada farklı bir duruş sergilemesi gerekiyordu. Tutku neden oynamadı, ben anlamadım. Beşiktaş Fenerbahçe’den sonra Galatasaray’ı da eledi. Türkiye Kupası, Eurochallange Kupası’nın ardından lig şampiyonluğuna doğru da emin adımlarla ilerliyorlar.