Atina'da facia

Haberin Devamı ›
Maç öncesi kağıt üstünde Olympiakos uzak ara favoriydi. Yunan ekibinde kimi ararsanız vardı. Sadece Josh Childress ve Von Wafer yoktu, Bourisis ise sakatlıktan çıktığı için oynamayacaktı.
Ama Schortsanitis daha 15 dakika dolmadan tam 10 serbest atış kaçırınca (3/13) Polonya’da hayatımızı kaydıran Yunan Milli pivot mecburiyetten girdi, 3 dakikada 10 sayı attı, bütün maç boyunca sadece 12 dakika oynayıp 23 sayıyla takımın en skoreri olup, Efes’in biletini kesti.
Başa dönecek olursak, Efes’in 105 sayıyı potasında görmesindeki en büyük etken, hakemlerin son derece taraflı yönetimiydi. Bir gün önce Fenerbahçe’yi yakan ULEB düdükleri, dün de Atina’da facia yaşattı.
Daha 3 dakika dolmadan Efes 4 takım faul hakkını doldurmuştu. Rakibin yanından bile geçilse faul çalınıyordu. Böyle olunca Efes savunması düştükçe düştü. Olympiakos potaya her gittiğinde serbest atış kazanıyordu. Aynı Polonya’da Yunanistan-Türkiye maçında olduğu gibi.
Olympiakos tam 49 serbest atış kullanırken, Efes Pilsen sadece 16 kez faul çizgisine gitti. Aradaki fark 33. Gerçekten inanılmaz.
Akıl almayan bir istatistik de, iki sayılık atışlarda Efes yüzde 56, onlar da, üç sayılık atışlarda Efes yüzde 50, onlar 36, serbest atışlarda ise Efes’in yüzde 75, onların ise sadece yüzde 59’luk isabet oranı ile oynamasıydı. Sonucu bilmeyen biri istatistiklere baksa Efes’in maçı çok farklı kazanacağını tahmin eder.
Ama işler böyle yürümüyor. Ribauntlar 36-36 ile eşit olmasına rağmen verilen tam 17 hücum ribaundu ve ikinci şans hakları, onların 7 top kaybına rağmen, Efes’in tam 20 top kaybetmesi, bütün istatistiklerde üstün olunmasına rağmen yenilgiye neden oldu.
Yunan ekibi tam 20 serbest atış kaçırmasa (29/49) attıkları skor 125’leri bulacaktı.