Arama

Popüler aramalar

Aslan mucizeyi gerçekleştiremedi

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Euroleague oynamak kolay değil. Hele ilk yılında, ‘sudan çıkmış balığa’ döner insan.
Çok bilenlere 50 milyon dolar verip, ‘al sana para, kadro kur’ desen ilk yılda hiçbir halt yapamazlar.
Euroleague deneyim işi, tecrübe işi. Oralarda çok fazla maç yapacaksın ki, Cevher gibi 0/4 üçlük atmayacaksın. Lig maçı olsa Cevher o bomboş 4 üçlüğün belki de 3’ünü rahatlıkla sayıya çevirirdi.
Ama rahat değildi onları atarken. İlk kez bu seviyelerde oynuyordu.
Rakip Barcelona’ydı. Şu ana kadar yaptığı 4 maçta ortalama 24 sayı farkla yenmişti rakiplerini.
Yani ezip geçmişti anlayacağınız.
Dün de Galatasaray Medical Park’ı o noktaya getirdiler.
Ama Galatasaray bir an bile geri adım atmadı. Hep direndi. Mücadele etti. Taraftarı arkasındaydı. 20 sayı geriden geldiler, neredeyse mucizeyi gerçekleştiriyorlardı; olmadı.
Gerçi farkın 20 sayıya çıktığı anlarda şans da fazlasıyla Barcelona’dan yanaydı.
Dedik ya, tecrübenin getirdiği güven o şutların girmesini sağlıyor.
Galatasaray çok kritik anlarda boş şutları kaçırdı, gereğinden fazla top kaybı yaptı, Barcelona ise 24 saniye dolarken 10 metreden üçlükleri soktu.
Bu yıl hiç üçlük isabeti bulunmayan Wallace, dün üç tane attı.
Sada ve Lorbek’in son anda elden çıkarıp potaya giren üçlükleri ‘kaymaklı ekmek kadayıfı’ oldu.
Tüm bunlara rağmen, 3. çeyreğin sonundan itibaren yapılan alan savunması, Navarro, Eidson, Huertas gibi keskin şutörlere sahip olan Barcelona’yı şaşkına çevirdi.
Son çeyrekte 8 dakikada sadece 1 basket atabildi yıldızlar topluluğu Barcelona...
Tutku ve Andriç’in ikili oyunları mükemmel işledi.
Furkan, Gordon, Ender ve Shipp skora katkı yaptı.
Ama bu takımın en önemli, en tecrübeli iki yıldızı Lakoviç ve Songalia. Lakoviç yakın geçmişte Euroleague’de ‘kral’dı. Dün sadece 2 şut kullanabildi. Songalia’nın Euroleague ve NBA deneyimi var. O da 2 sayıda kaldı.
Barcelona’yı yenmek istiyorsan, en önemli silahların devre dışı kalmamalı.
Her şeye rağmen, Barcelona gibi bir takıma karşı 20 sayıdan maçı kazanma noktasına getirmek, herkesin yapabileceği iş değil.
Zaten bu maç Galatasaray için hedef de değil.
Olimpija ve Prokom’u deplasmanda yenip Top 16 vizesini ceplerine koymuş gibiydiler.
Prestij ve özgüven açısından harika bir iş olacaktı, olmadı.
Sağlık olsun...