Arama

Popüler aramalar

Amerika'yı nasıl yenemedik?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Amerika’yı nasıl yenemedik?

Final sonrası tüm Türkiye’nin konuştuğu konu bu başlık. Herkes hayıflanıyor, hatta üzülüyor Amerika’yı yenemediğimiz için.

Türk basketbolunun gümüş madalyadan çok daha fazlasını kazandığının bir göstergesi bu. Sokaktaki taksici, ‘Ya basketbol maçı çok heyecanlıymış. Hayatımda ilk defa izledim, artık hep izleyeceğim’ diyor. Diğeri ekliyor, ‘Bir tane maskeli var. Acayip basket atıyor, bayıldım adama’.

Binlerce basketbolsever kazandı Türkiye..

Binadaki kuaförümüz Mehmet, ‘Basketboldan anlamam ama’ diyor ve kendince Amerika’ya neden yenildiğimizin sebeplerini sıralıyor.

Kafeteryada, genelde futbol üzerine sohbet yaptığımız arkadaşlarla basketbolu konuşuyoruz. ‘O fauller kaçmasa, Hidayet sakatlanmasa, Durant her attığını sokmasa, takım yorgun olmasa, hakemler taraf tutmasa Amerika’yı yener miydik acaba’yı tartışıyoruz.

Kısacası tüm Türkiye basketbol konuştu, hayatında basket maçı izlemeyen milyonlar bu spora gönül vermeye başladı.

16 gün önce çoğu insan gümüş madalyayı aklından bile geçirmezken, şimdi dünya devini neden yenemediğimizi sorguluyor.

16 günde Türk basketbolu nereden, nereye geldi.

Tarihi bir fırsat var artık önümüzde. Tabii ki sevineceğiz, bu başarıyı kutlayacağız.

Ama bu fırsatı kaçırmamalı Türk basketbolu.

Başta Basketbol Fedarasyonu olmak üzere, kulüpler, medya, basketbol adamları bir araya gelip bu ilgiyi devam ettirmenin, hatta daha da artırmanın yollarını aramalı.

İlk aklıma gelen Dünya Şampiyonası’nda ünlüler geçidi vardı mesela. O ünlüleri TBL ve Euroleague maçlarına da getirmenin formülleri bulunmalı. Halk sevdiği insanları orada ne kadar çok görürse, kendi de gitmek için çaba gösterir. Daha birçok fikir üretilebilir.

Bir an önce önümüzdeki 3 yılın planı yapılmalı. 2011 Avrupa Şampiyonası’nda derece yapmak ve kesinlikle Olimpiyatlar’a katılmak gerekiyor. 2010’da gerek yaptığımız organizasyon, gerekse saha içi başarısıyla beklediğimizin fazlasını aldık. 2010 hedefine ulaştık ama bu katıldığımız ne ilk, ne de son şampiyona.

Son değil, başlangıç olmalı Türk basketbolu için, milad olmalı.

Bu yüzden Türkiye Basketbol Federasyonu’na artık daha büyük bir yük ve görev düşüyor.

Başarıda emeği geçen herkese bir kez daha sonsuz teşekkürler...