Allah'ın sopası yok!

Atina, Olimpiyatlar’ın ilk yapıldığı kent. Spor kültürü, spor medeniyetinin başkenti bir yerde Atina. Ama ahlaksızlığın sporda yeri olmadığı bilincinde değiller henüz. ‘Sonuca giden her yol mübahtır’ mantığıyla hareket ediyorlar hala. Geçen yıl da Fransa’ya bilerek yenilmişlerdi.

Taktikleri tuttu, İspanya’dan kaçıp bizi yenerek madalya aldılar.
Şimdi de yine İspanya’dan kaçmak için Rusya’ya bilerek yenildiler Ankara’da. Tahmin ediyorduk ama bu kadar alenen, dünyanın gözüne soka soka yapabilme cüretini göstereceklerini aklımıza getirmiyorduk.

Öyle ki Rusya Coach’u David Blatt de anladı Yunanlılar’ın yatacağını, ikinci çeyreğe hiç oynatmadığı oyuncuları soktu.
Maç da berabere duruma geldi.

Ancak Ruslar ikinci yarı baktılar olmayacak, çıkıp adam gibi oynayıp maçı kazandılar.
Yunan oyuncular da, ‘timsah gözyaşları’ dökerken Tanjeviç tutamadı kendini, şarladı adamlara.

Kısa süreli bir gerginlik yaşandı.
Yakışmıyor basketbolda Dünya ve Avrupa Şampiyonu olmuş bir takıma bu tip ahlaksızlıklar. Sporda yeri yok bilerek rakibe yenilmenin. Ruhuna aykırı, etik değil.
Sonuçta ne oldu, ilahi adalet yerini buldu. Hiç hesapta olmayan Yeni Zelanda, Fransa’yı yenince Yunanistan kaçmaya çalıştığı İspanya’nın kucağına düştü. Delikanlı gibi oynayan Rusya, bunun karşılığını en zayıf takım olan Yeni Zelanda’yla eşleşerek alırken, olan arada bize oldu, bu turda karşımıza Fransa çıkacak.

Olsun, biz böyle oynarsak Fransızlar’ı her türlü yeneriz.
Bizim maça gelecek olursak. Çin’in yaptığı da ayıp.

Dünya Şampiyonası oynuyorsun. Tribünlerde binlerce taraftar. Ülkende milyarlar bu maçı izliyor. Hasbelkader tur atlamışsın. Tanjeviç, NBA yıldızı Hidayet’i ilk beşe koyuyor, sen turnuva boyunca dakika bile almamış oyuncularla maça çıkıyorsun. Acemiler mangası ile oynayınca maç da maçlıktan çıktı. Amerikalı coach Donewald’ın rakibe, taraftara, basketbola biraz saygısı olsa, çıkardı maça as kadrosuyla, oynardı bir süre, ikinci yarıda yedekleri sokardı. Ama çoğu Amerikalı olduğu gibi o da saygıdan bihaber!.