Santrfor almak şart!

Sanki ilk maçı deplasmanda kazanmamış gibi yüksek konsantrasyonla başladı Fenerbahçe maça. Savunma anlamında zaten rakibine pozisyon vermeyeceği ilk maçtan belliydi. Hücum anlamında ise topun gerisine 10 kişiyle gelen Sturm Graz’a karşı ilk 30 dakikada biraz zorlandı. Gol için acelesi yoktu ama uzun zamandır hasret kaldığı taraftar tribüne gelince, ister istemez set oyununu oynarken iyi olma zorunluluğu vardı. Bu sıkıntıyı da Valbuena’nın organizatörlüğü ile aştılar. Top ayağına her geldiğinde ya faul alan ya da adam eksilten Valbuena, maça sol kenar başlamasına rağmen daha ilk yarıda sahanın her yerine basmaya başladı.

Vasat ikinci yarı

Dirar’a kariyerinin en kolay gollerinden birini 32. dakikada attırarak Graz’ın direncini büyük ölçüde bitirdi. Bu olumlu 45 dakikanın ardından Fenerbahçe son 2 yılın hastalığının nüksettiği bir başlangıç yaptı 2. yarıya. Vitesi boşa alarak oynama çabası, top rakipteyken sadece topun arkasına gelip rakibi izlemek Graz’a beklemediği fırsatlar getirdi. Neyse ki sadece Huspek ile bir gol bulabildiler. Fenerbahçe ise maçın adamı Valbuena ve biraz Dirar haricinde vasat bir 2. devre oynayarak gruplara kalmayı başarırken, hâlâ zamana ve transfere ihtiyacı olduğunu gösterdi.

Valbuena 10 numara!

Hatta Valbuena dün akşamki görüntüsüyle santrfor arkasına çok uygun bir oyuncu olduğunu da hissettirdi. Ancak özellikle genç Ahmet Han’ın iyi niyetine, Van Persie’nin her zamanki fiziksel eksikliğine ve Fernandao’nun kilo fazlasını ne zaman atacağına bakmaksızın kaliteli bir santrfor ihtiyacı bas bas bağırıyor.