Türkiye Avrupa'yı sallar mı?

Maç öncesi teknik direktörümüz Abdullah Avcı yaptığı açıklamada hedefimizin artık grup ikinciliği değil, grup birinciliği olduğunu söyledi. Hedef koymak, hatta büyük hedef koymak tabii ki güzel bir şey. Ancak bunun uygulanabilirliği de önemli...

Grup birinciliği istiyoruz ama grup ikincisi bile olamıyoruz. Son Avrupa Şampiyonası'nda yoktuk. Son Dünya Kupası'nda da yoktuk. En son 2008'de Avrupa'daydık. Avrupa 3.'sü olduk ve gözlerimiz köreldi. 2002 Dünya Kupası'nda olduğu gibi... O zaman da Dünya 3.'süyken Letonya'ya elenip, Euro 2004'e gidememiştik. Sonra da 2006 Dünya Kupası'na... 2008'e katıldık. Sonraki iki turnuvada yine yokuz.

Hâlâ 2008'deki mucizevi galibiyetlerimizden, Avrupa'yı nasıl salladığımızdan, turnuvanın nasıl en renkli takımı olduğumuzdan bahsediyoruz. Evet o zaman öyleydi ama 4 sene oldu. Mağlubiyetlerden sonra futbolcuların, teknik adamların hep söylediği "Artık önümüzdeki maçlara bakacağız" sözünü uygulsak fena mı olur? Gerçekten önümüze baksak?

90'lı yıllarda Fatih Terim-Rasim Kara önderliğinde yakalanan başarılara kimsenin sözü olamaz. O zamanki şartlara göre, Euro 96'da 0 çeken Milli Takım'ın turnuvaya katılması bile muazzam bir başarıydı. Ya şimdi? Ülkemizde halkın cebindeki para fazla olmasa da futbolda bu böyle değil. Futbolda zengin bir ülkeyiz. Parası olan, hem de nakit parası... Gelen transferlerden, ödenen paralardan bu belli...

Artık bu paralar sonuç verse, Hiddink'e, Aragones'e, Del Bosque'ye, Rijkaard'a verdiğimiz paralar boşa gitmese... Artık kendimize gerçekçi hedefler koysak... Grup birinciliği değil de mesela, en iyi ikinci olmayı hedeflesek? Avrupa'yı sözlerle, basın açıklamalarıyla titretmek yerine futbolumuzla saygı duyulan bir takım olsak fena mı olur?

Hakan Ateşler / Fanatik.com.tr
@hakan_atesler