Son dakika Fenerbahçe haberi! Fanatik yazarları Fenerbahçe'nin eksilerini - artılarını yazdı!

Fanatik Yazarları Fenerbahçe'nin eksilerini-artılarını masaya yatırdı. Haber Müdürümüz Zafer Büyük Avcı sordu, Mehmet Demirkol, Cem Dizdar, Faik Çetiner ve Deniz Çoban yanıtladı...

Haber Müdürümüz Zafer Büyükavcı'nın soruları...

1- Fenerbahçe'nin geride kalan üç haftada artıları/eksileri nelerdi?

2- Pereira ile takım arasındaki uyumu nasıl buldunuz?

3- Sezona en hazır giren ve hiç hazır olmayan oyuncular size göre hangileri?

MEHMET DEMİRKOL: BENİM KAFAMI KURCALAYAN KAS VE BAĞ SAKATLIKLARI

Fenerbahçe iç saha maçlarında rakibin defansif stratejisine göre topa sahip olmak istiyor ama genel anlamda plan, bir karşılama oyunu üzerine kurulu. Bu, zaman zaman bir karşı presle zenginleştiriliyor. Bu oyunun iyi işlediği bölümlerde Valencia hep sahada. Önde iyi baskı yapan ve top tutan oyuncuya gereksinim var. Bu anlamda Serdar Dursun ve Berisha'nın da katkı sağlayacağı kesin. Alman oyuncunun Türkiye'ye bonservisiyle gelmesi beni şaşırttı. Yüksek potansiyelli, hücum bölgesinin tamamında oynayabiliyor. Serdar da bu oyun için yeterli olduğunu, Bundesliga 2'de geçen sene gösterdi. Bu, 3 dönüşümlü olarak ya da ikililer halinde iş yapar. Hatta 3 oyuncunun da sahada olduğu maçlar ya da bölümler görebiliriz. Bu önemli bir silah.

Meyer 'oynanabilir bir kumar'dı

Fenerbahçe, Meyer'i de yeniden yükseltmek isteyecek. Oynanabilir bir kumar. Rossi'nin 2 ayağını neredeyse aynı seviyede kullanışına şaşırdığımı söylemem lazım. Ancak tabii 'MLS seviyesi'nin üzerine çıkması şart. Bütün bunlar bir yana, takım eğer önde dirençli olursa, savunma 3'lüsünün minimum açık vererek oynadığını da gördük. Pereira çok hızlı bir şekilde savunma seviyesini yükseltti. Altay maçında, Valencia oyundan çıkana kadar hiç açık vermediler. Burada direnç düşünce Altay pozisyon buldu. Dolayısıyla anahtar öndeki dirençte. Sol kanatta soru işareti ve Novak'ın verecekleri çok şeyi değiştirir. Benim en çok kafamı kurcalayan ise darbeye bağlı olmayan kas ve bağ sakatlıkları. Pereira'nın ilk döneminde de bunlara çok rastlanılmış, tartışılmıştı. Sezon ilerledikçe sakatlık frekansının düşmesi şart. Altyapıdan çıkan oyuncuların arzu ve performansı, oyuncuların genel olarak oyuna ikna olmuş görünmeleri, negatif enerji taşıyan oyuncularla vedalaşılmış olması şimdilik olumlu sonuç verdi. Tabii yönetimin enerjisini, gereksiz kavgalar yerine performansa yöneltmesi de olmazsa olmaz. Pereira'ya bir konfor alanı açmaları gerekiyor. Bir çok yetenekli ve marka oyuncu var. Ama bunların bir kısmı şans bulamayacak. Yönetim bunları yönetebilmeli.

CEM DİZDAR: HESAPSIZCA ŞİŞİRİLEN KADROYA RAĞMEN OYUNLARI İYİ YOLDA

Sezonun henüz başındayız ve artı/eksi hesabı için çok erken. Yine de görünen şu ki, Fenerbahçe hesapsızca şişirilmiş kadrosuna rağmen bir oyun bulma konusunda iyi yolda. Öncelikle üçlü savunma ısrarı ve bunu şimdilik uygulayabiliyor olmaları ofansif zenginlik açısından önemli. Evet, bu olumlulukta teknik adam etkisi olduğu aşikâr ancak diğer kadroların da en az onlar kadar şişirilmiş, dolayısıyla dengesiz olduğunu gözden kaçırmamak gerek! Kazanma alışkanlıkları iyi ama bir takımın dayanıklılığı; kazanırken değil gerçekte puan kayıpları yaşadığı dönemlerde belli olur. O nedenle daha sağlıklı ölçümleme için 10 ila 15. hafta arasını gözlemek daha doğru olur kanaatindeyim.

Meçhul oyuncular: Mesut, İrfan...

Teknik adamın takıma hakimiyetine Caner Erkin ile Steven Caulker tasarrufları sırasında şahit olduk. Herhangi bir sorun çıkmazken, kazandıkça da kabul gördü. Yine de oyun henüz 'kazanma garantili' seviyeye ulaşmadı. Birkaç 'iş kazası' Pereira'yı da daha önceki teknik adamların yaşadığı sıkıntıların içine çekebilir. Çünkü ülkenin kültürü maalesef başka bir tarzı kabul edebilecek olgunlukta değil henüz! Dolayısıyla bu tür dışsal etkiler takımda yer bulamayan oyuncu ya da oyuncu klikleri için hareket alanı doğurabilir. Ayrıca unutmayalım ki üç yeni transfer ile birlikte bizim 'üç yerli kuralı' oynayamayacak oyuncuların takım balansını bozmalarına yol açabilir. Bekleyip göreceğiz. Attila Szalai geldiği günden beri hazır görünüyor. Keza son haftaların gözdesi Valencia ile Gustavo ve Altay iyi durumda. Ben genç Ferdi ile Muhammed'i de iyi buldum. Zajc, Tisserand, Sosa mutedil dalgalı; Osayi Samuel ise beklentinin hâlâ altında. +3 adaylarından Mesut, İrfan Can, Serdar Aziz ile Mert Hakan ise 'meçhul oyuncu'lar!

FAİK ÇETİNER: NE YÖNETİMİN NE PEREİRA'NIN ARTIK HİÇ BİR MAZERETİ YOK!

Profesyonel lig tarihinde Fenerbahçe şampiyon olmak için bugüne kadar hiç 7 yıl beklemedi. Camia buna alışık değil ve artık sinirler iyice gergin. Fenerbahçe Başkanlığı'na büyük ümitlerle gelen Ali Koç'un sportif başarısızlığı, tükenmeyecek görünen kredisini sarsmaya başladı. İlk 3 sezonu 'Sportif Direktör' maceraları, 'yanlış hoca seçimleri' ve 'yanlış transferler'le geçiren Başkan, bu defa işi baştan sıkı tutup radikal kararlarla yola çıktı. Pereira'yı futbolun patronu yapıp, transfer yetkilerini hocaya verdi. Portekizli teknik adam, kadro mühendisliğini başarıyla tamamladı. İstediği ve inandığı oyuncuları aldı, istemediklerini yolladı, gençlere kapıyı açtı. Sistemi de değiştiren Pereira, 3'lü savunmayla herkesi şaşırttı. Süper Lig'in ilk 3 haftasını kayıpsız geçen Fenerbahçe'nin olmazsa olmazı 'Şampiyonluk'... Sistemi belli Fenerbahçe'de şimdi herkes ideal 11'i merak ediyor. Pereira'nın bankoları belli: Altay, Tisserand, Kim, Szalai ve Gustavo... Bu 5 oyuncu dışında son hafta gelenler ile (Rossi, Meyer, Berisha, Crespo) forma savaşı bir hayli kızışacak.

Geniş kadro avantaj mı yoksa...

İlk haftalara baktığımızda forma şansı bulan her futbolcunun çok istekli ve formda olduğunu gördük. '8+3 kuralı' yüzünden sahada 3 yerli oyuncu olacak. Kaleci Altay dışında yerli oyuncular arasında da ayrı bir forma kapma savaşı olacak. Öyle ya; Mesut Özil var, Ferdi var, İrfan Can var, Mert Hakan var, Nazım var, gençler var. Bu geniş kadro avantaj mı, dezavantaj mı; göreceğiz. Geçtiğimiz sezonlarda geniş kadrolardan Fenerbahçe hiç yararlanamadı. Bakalım sistemi oturtan Pereira, ideal kadroyu nasıl oluşturacak ve bu kadro üzerinde ne kadar oynayacak? Artık Fenerbahçe'de bol miktarda 'yağ' var, 'un' var, 'şeker' var. Taraftarlar ve camia, 'helva'yı bekliyor. Bekliyor çünkü, ne yönetimin ne de Pereira'nın mazeretleri yok...

DENİZ ÇOBAN: MUHAMMED OYNUYOR, MESUT OTURUYOR. ÖTESİ VARMI?

Geride kalan üç haftadaki artıları ve eksileri yazarken, en çok artı da en çok eksi de Fenerbahçe için yazılabilir. Lige yeni bir hocayla, birçok sakatlıkla ve istediği transferleri yapamadan başladılar. Üstüne ciddi kadro revizyonu ile birlikte takımla ismi özdeşleşmiş oyuncular bir bir gönderildi. Takım oyun şablonu tamamen değişti. Bunca olumsuzluğa rağmen takım üçte üç yaptı. Fenerbahçe ile ilgili herkesin farklı görüşleri olabilir ama Fenerbahçe'deki en büyük değişim hocasıyla oldu. Takıma direkt Pereira eli değdi. İster beğenin, ister beğenmeyin; takımın altını üstüne getirdi. Gördük ki, takımın altı, üstünden daha iyiymiş. Sistem değişti, oyuncular değişti, takım gençleşti, hareketlendi, uyuşukluk gitti. Takım özgüvenli oynamaya başladı. Tembel oyuncuların yerini, çalışkan oyuncular aldı. Baskı, mücadele arttı. Disiplin ve konsantrasyon ön plana çıktı.

En önemlisi forma adaleti...

Takımda forma adaleti var. Muhammed oynuyor, Mesut kenarda oturuyor. Ötesi var mı? Fenerbahçe'nin en büyük avantajı da hücum zenginliği olmadan kazasız belasız Milli araya gelmesi oldu. Yeni gelenlerle birlikte Milli arada uyum problemi de ortadan kalkabilir ve savunması kadar hücumu da iyi yapan bir takım olabilir. Ferdi takımın neredeyse en eskisi durumunda. Sezona çok iyi girdi. Szalai ve Gustavo bildiğimiz gibi; bıraktıkları yerden devam ediyorlar. Sosa da katkı sunmaya başladı. Muhammed gibi bir genç takıma girdi. Fenerbahçe'de hazır olamama ihtimali olan oyuncuların neredeyse tamamıyla yollar ayrıldı ve forma için mücadele edenler kaldı.