Cumhurbaşkanı Erdoğan Bursa'da konuştu

İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Önce sizden bir helallik istiyorum. Zira anonsu biraz erken yapmışlar, dolayısıyla Niğde’den buraya gelişim gecikmeli oldu. sizi beklettim, hakkınızı helal edin. Bursa bir başka güzel, rabbim bu yürüyüşümüzü daim eylesin.

Bursa bizim hizmetlerimizi en iyi bilen şehirlerimizden birisidir. Bursa herkese kucak açan, demokrasiyi ve kalkınmayı milletimizin tamamı için gerçekleştiren karakterimizi çok iyi bilir. Türkiye’yi Bursa ile büyüttük. İnşallah 2023 hedeflerimize de yine birlikte ulaşacağız. Bursa güven demek, Bursa istikrar demek. Peki bütün bunlarla beraber bizi Bursa gerçekten çok ama çok iyi bilir.

Onun için bu yürüyüşümüzü çok daha kararlı yapmamız lazım. Bursa barış demek; işte bunun için Bursa hep bizimle beraber oldu. Bursa bu seçimlerde tercihimizi bir kez daha hizmet siyasetinden yana kullanıyor muyuz? 24 Haziran’da cumhurbaşkanlığında şahsımı, Meclis’te AK Parti’yi destekliyor muyuz?

Bay Kemal’e, Bay Muharrem’e söyleyin. Öyle hava tava değil, 44,5 katrilyon yatırım yaptık Bursa’ya. Peki bunun içinde neler var? Eğitimde 7 bin 886 adet yeni dersliği şehrimize kazandırdık. Bay Muharrem öğretmenmiş ya acaba onun öğretmenliği kaç öğrencili sınıflarda oldu veya ne kadar okulda oldu?

43 bin seyirci kapasiteli stadı yaptık mı? O buraya ayrı yakıştı. Şimdi burası eski stat değil mi? Şimdi buraya ne yakışır? İnşallah burayı da millet bahçesi yapıyoruz. Yalnız bir an önce bu tribünler, betonlar buraları yıkmamız lazım, bir an önce. Yıkacağız ve burası yeşil bursa’nın inşallah güzel bir örneği olacak.

bir çok şehrimize tematik müzeler kazandıracağız. Bursa’ya bir Türk İslam eserleri müzesi kazandıracağız. Sağlıkta 24’ü hastane olmak üzere toplam 59 adet tesisi şehrimizin hizmetine sunduk. Şimdi de Bursamıza bir şehir hastanesi yapıyoruz. Bunu ben Bay Kemal’e sorayım mı? Başarılı bir SGK Genel Müdürü’dür. Bir görün, çok başarılı…

Malatya’da ne dese beğenirsiniz, “7,4 büyüme… Çiftçi kardeşlerim size bu yansıdı mı? Esnaflar size bu yansıdı mı?” Bu diyor rantiyenin… Bay Kemal sen ekonomi dersi alman lazım. Büyüme nedir diye sor. Deminden beri anlattığım derslikler, yollar ne ile yapılıyor? Büyüyen ülkeler bunu yapar. Büyümeyen bunları yapabilir mi? Ama dedim ya, bunlar çırak. Bu hastaneler, bunlar büyüyen ülkede olur.

Bunlar istiyor ki kendileri hiçbir şey yapmadan, ter dökmeden iktidar olsunlar. Halkımızın kendilerine ülkelerini teslim etmeyeceklerini bildikleri içinde tüm umutlarını Türkiye’nin siyasi, ekonomik sosyal olarak krize girip batmasına bağlamış durumdalar. Vatan yansa ateşinde ısınacak kadar gözü dönmüş bir muhalefetimiz var. İşte bunun için biz bunlara yıkım ekibi diyoruz.

Ne oldu Man Adasında benim paralar vardı, ailemin paraları vardı. Yargı ne karara verdi? Bunları 197 bin liraya mahkum etti. Bay Kemal AİHM’e gidecekmiş. Nereye gidersen git, dostların olabilir, getir göster makbuz falan. Ne oldu? Hepsi yalan. Çünkü hayatın bu. Ve 197 bin lira cezayı aldı. Şimdi istinafa gidecek. Yaptıkları hep bu. Bunlar sırf kendi ikballerini parlatmak için ülkemizin geleceğini karartmaktan asla çekinmezler.

Bizim çok önemli bir projemiz var. Çok büyük sıçrama yaptıracak mega endüstri bölgeleri kuruyoruz. Ülkemizde sanayinin, teknolojinin merkezlerinden biri olarak Bursa da bu projenin içinde yer alıyoruz. Mega endüstri bölgelerinde ilk etapta 45 katrilyon liralık yatırım yapılacak. Ve 35 bin kişiye iş imkanı sağlanacak. Daha sonra bu rakam yatırımda 140 katrilyona çıkacak. İstihdam 100 bin kişiye kadar çıkacak. Ana muhalefetimizin başında olmayı, ülkenin hizmetinde olmaya tercih eden bir zat var. Ne diyor? “Gel bakalım buraya Muharrem” Düşünün şimdi cumhurbaşkanı adayı, diyor ki “Gel bakalım buraya Muharrem” Güya cumhurbaşkanı adaylarının da tek derdi partisinin başına geçmiş. Gerçi Muharrem İnce’nin partisiyle ve partisinin başındakiyle ilgili söyledikleri çok isabetli.

Ya sizin evladınız olmak var ya ayrı bir bahtiyarlık. Bu ne güzellik yarabbi. Yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan, böyle dedik böyle yürüdük. Biz CHP genel başkanının çarkçılığına dün söylediğini bugün yalanlamasına, iftira atmasına alışkındık. Bunların cumhurbaşkanı adayları da başımıza kesildi. O da bir küçük kılıçdaroğlu, daha doğrusu o da çakma kılıçdaroğlu. Türkiye bunların aslından ne gördü ki çakmasından hayır bulsun. Bu zat söylediği her sözde kendisini biraz daha batırıyor. Her seçimde Kılıçdaroğlu’na ben birinci çıkamazsam siyaseti bırakırım. Sen de bırakır mısın” diye sordum. Ama cevap alamadım. Yine soruyorum. Çık da bir delikanlıca göğsünü gererek “evet bırakırım” de ya. Derdi seçim kazanmak da değil, tek derdi CHP’ye geri dönüp orada mevzi tutmak. Toplasanız CHP’ye genel başkan etmeyecek adamlar. Sağa sola dağıta dağıta ortada CHP bırakmadılar. Milletvekillerini ağlata ağlata başka partilere pazarladılar.

Dün sakın ha Afrin’e girmeyin diyorlardı, bugün sakın ha Kandil’e girmeyin diyorlar. Biz millet kıraathanesi diyoruz, kitap diyoruz, okuma diyoruz, kültür diyoruz. Onlar işin kekine takılıp kalmışlar. Tabi bunlar biliyorlar ki, çocuklarımız okurlarsa bunların cemaziyyel evvelini de öğrenir. Hale bak, ben kıraathane diyorum, o ne anlıyor biliyor musunuz? Kumarhane.

Bay Kemal, bay Muharrem Kıraathane demek okuma evi demektir. Kıraat okuma, hane ev. Okuma evi. Tamam mı? Derdimiz ne? Gençliğimizi buraya çekelim. 24 saat açık olacak. Gelsin orada dersini çalışsın, güzel değil mi gençler? Herhangi ücret de vermeyeceksin. Orada dersini çalışacaksın. Bizim derdimiz devlet, halkının hizmetkarı değil mi? Buyurun, şu güzelliğe bak.

Muharrem’in morali bozulacak ama Türkiye’nin morali bozulacağına varsın onun morali bozulsun. Bu kişinin terörle mücadele eden kahramanlarımıza karşı herhalde bir husumeti var ki, sürekli onlara saldırıyor. Geçen gün metin Temel paşamızı apoletlerini sökmekle tehdit etmişti. Şimdi de askerimizin moraline kafayı takmış.

Bu CHP’ye terörle mücadelede biz güvenebilir miyiz? Askerimiz Kandil’e ilerledikçe Muharrem’i efkar basıyor. Buna sadece Amerika’dan değil herhalde Kandil’den de bizi kurtar diye telefonlar geliyor. Cumhurbaşkanı adayı değil, sanki telefon operatörü. Bu işler eline öyle mikrofonu alıp da güya kendince dalga geçmeye benzemez. Bu millet senin moralini sandıkta öyle bir bozar ki, insan içine çıkmaya yüzün kalmaz. Milletimizden tek bir ricamız var, oylarınıza sahip çıkın, demokrasiye sahip çıkın. Sakın öyle bayram tatiline gidip de dönmemezlik etmeyin. Tatilin telafisi olur, sandığın telafisi olmaz. İradenize sahip çıkın, oyunuza sahip çıkın.

Bakın bu bizim helalleşme toplantımızdır. Kimse kimseye afra tafra yapmayacak. Nerede ahbabı yaranınız varsa hepsini arayacaksınız. Yurt dışında da yurt içinde de. Olur ya işi hafife alır, Güneydoğu'da Doğu'da Karadeniz'de nerede varsa hepsini arayacaksınız. Batı Trakya'dan da bazıları buraya gelip onlar da burada birilerine çalışıyor. Onlara da fırsat vermeyeceksiniz.