Satrançta takım ruhu!
Okullararası Türkiye Satranç Şampiyonası finalleri Karaman’da gerçekleşti. 511 sporcunun oluşturduğu 100 takım dereceye girebilmek için hamle yaptı. Ortaokul ve liseli satranç oyuncuları, şampiyonada sadece kazanmanın değil aynı zamanda dayanışmanın ve takım olmanın önemini de ortaya koydu.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından, Türkiye Satranç Federasyonu (TSF) ve ana sponsoru Türkiye İş Bankası’nın katkılarıyla düzenlenen Okul Sporları Türkiye Satranç Şampiyonası finalleri Karaman Belediyesi Lütfi Elvan Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Grup yarışmaları sonrası finale kalan 100 takım ve 511 sporcu, dereceye girebilmek için hamle yaptı. Böyle turnuvaların sadece sportif yönü değil, aynı zamanda çocukların ülkemizin değişik yerlerini, kültürlerini yerinde tanıması, sosyalleşmesi açısından da önem taşıdığına değinen TSF Başkanı Gülkız Tulay, “Burada ülkenin geleceği var” dediği şampiyonada satranç oyuncuları kazanmaya giden yolda takım halinde yarışmanın deneyimini yaşadı. Fanatik olarak yerinde takip ettiğimiz şampiyonada mücadele eden sporculara, satrancın kendileri için ne ifade ettiğini sorduk...
Haberin Devamı ›
‘Stres altında doğru kararlar vermeyi öğrendim’
“2014’ten bu yana satranç oynuyorum. TEOG sınavı için ara vermiştim, okul takımı için yeniden başladım. Küçükken dedemle oynardım sonra dedemi yenmeye başlayınca, ailem beni satranç kursuna gönderdi. Satrançtan önce heyecan problemi çok yaşardım ancak satranç maçlarına çıka çıka bu durumu çözdüm. Şu anda kendimi daha rahat ifade edebiliyorum. Stres altında doğru kararlar vermeyi öğrendim.”
‘Görsel hafızamı geliştirdi’
“6 yıldır satranç oynuyorum. Satranç kursuna önce kardeşim başlamıştı. İlkokuldaki bir turnuvada ikincilik elde edince, ailem ‘Seni de satranç kursuna yazdıralım’ dedi ve bu oyunun içine girdim. Satrancın görsel hafızamı geliştirdiğini düşünüyorum. Oyun sırasında satranç taşlarına ve taşların dizilişine uzun süre odaklanmak görsel hafızamı geliştirdi. Satranç için ‘silahsız savaş’ gibi diyebiliriz.”
Haberin Devamı ›
‘Satranç hayatın yansıması’
“9 yıldır satranç oynuyorum. Profesyonel olmasa da bence herkesin oynaması gereken bir oyun. Babam eve satranç takımı almıştı ve önce onunla oynamaya başladım. Büyüklerin de yer aldığı ilk turnuvamda birinci olmuştum. Sonra geliştirmeye başladım. Satrançta bir çok hamleyi hesaplamanız gerekiyor. Aynı hayattaki gibi... Satranç ileriyi görmenize ve insanların ne düşündüğünü anlamanıza yardımcı oluyor. Yani satranç hayatın yansıması.”
‘Satranç bir yerden sonra çalışmaktır’
“İlkokul 1’de satrançla tanıştım. Resim kursuna gidiyordum, sonra satranç kursuna da başladım. Oynarken büyük keyif alınca, bırakamadım. Mesela; bir yaz boyunca, sadece keyif için, babamla internet üzerinden satranç oynamıştık. Satranç sayesinde; insanın masa başında saatlerce kendini hem zihinsel hem de fiziksel olarak ne kadar zorlayabileceğini gördüm. Gücümün farkına vardım. Enerjimi nasıl kullanmam gerektiğini öğrendim. Satranç bir yerden sonra çalışmaktır.”
