Behçet hastalığı nedir, belirtileri nelerdir? Behçet hastalığına nasıl tanı konulur, görülme nedeni nedir?

Behçet hastalığı mukoza ve deri tutulumu başta olmak üzere, mide- bağırsak, eklem, göz, kalp - damar sistemi ve nörolojik sistem yani beyin tutulumu gösterebilmektedir.

Behçet hastalığının belirtileri ise şunlardır;

- Vücutta sivilce ve benzer nitelikte döküntüler görülmesi,

- Oral aft ve genital ülser olarak tanımlanan ağız içi ve genital bölgede tekrarlayıcı nitelikte olan ağrılı yaraların olması,

- Gözde üveit ve benzer nitelikte bulguların görülmesi,

- Deride özellikle de bacaklarda "Eritema Nodozum" olarak tanımlanan, ağrılı nohut benzeri kızarık şişlikler görülür.

Behçet hastalığı nedir?

Behçet hastalığı sebebi bilinemeyen, kompleks ve çok fazla organı etkisi altına alan bir sağlık sorunudur. İlk olarak 1937 yılında Prof. Dr. Hulusi Behçet tarafından tanımlanmış olan bir hastalıktır. Behçet hastalığı ilk olarak tekrarlayan genital ülserler, ağız ülserleri ve göz bulguları olarak tanımlanmıştır. Ancak hastalığın ilerleyen zaman sürecinde eklemler, kalp, sindirim sistemi, damarlar, akciğer, böbrek ve sinir sisteminde de belirtiler ve bulgulara neden olduğu ortaya konulmuştur.

Kronik bir hastalık olan Behçet hastalığı en sık Türkiye, Akdeniz ülkeleri ve Japonya'da görülmektedir. Bu hastalık genellikle 20-40 yaşları arasında görülür. Hastalığın erkeklerde görülme sıklığı kadınlara kıyasla biraz daha fazla olmaktadır. Çocuklarda ve yaşlılarda ise nadir olarak görülebilmektedir.

Behçet hastalığının görülme nedeni nedir?

Behçet hastalığının kesin olarak tanımlanmış bir nedeni yoktur. Virüsler, genetik faktörler ve çevresel etkenler hastalığa sebebiyet veren unsurlar olarak görülmektedir. Behçet hastalığında insan vücudunun kendi dokularına karşı bir savaş açmış olma durumu söz konusudur.

Behçet hastalığına nasıl tanı konulur?

Behçet hastalığının tanısının konulmasında klinik bulguların büyük bir önemi söz konusu olmaktadır. Behçet hastalığını özgü uygulanan bir test bulunmamaktadır. Paterji testinin hastalığın tanısının konusunda önemli bir yeri vardır.

Beyin tutulumu nedir?

Behçet hastalığı nedeniyle pek çok organ olumsuz bir şekilde etkilenebilmektedir. Behçet hastalığından olumsuz bir şekilde etkilenebilen organlardan biri de beyin olmaktadır. Buna ek olarak sinirler ve omurilik de tutulabilmektedir.

Behçet hastalığının etkisiyle beyin tutulumunun gerçekleşmesi durumu beyin tutulumu olarak tanımlanmaktadır. Behçet hastalığının beynin yanı sıra sinirler ve omurilikte tutulma yarattığı durumlar ise Nöro-Behçet hastalığı olarak tanımlanmaktadır.

Behçet hastalığı beyin ve omuriliği tuttuğu zaman nasıl belirtiler verir?

Behçet hastalığının beyinde tuttuğu bölgeye göre belirtileri söz konusu olabilmektedir. Hastalığın beyin zarını tutması durumunda genellikle bulantı, baş ağrısı, kusma ve görme bozukluğunun gözlemlendiği menenjit durumunu ortaya koymaktadır. Hastalığın beyin dokusunu tutması durumunda ise baş ağrısı, çift görme, felç, duyu kaybı gibi belirtilerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

Hastalık damarlarda iltihap yaparak pıhtılaşmalara ve tıkanıklıklara ve sebep olabilmektedir. Böyle bir durumun söz konusu olması halinde kafa içerisinde basıncın artmasıyla ortaya çıkan yakınmalar söz konusudur. Behçet hastalığı kimi zaman beyin atar damar duvarında kendiliğinden meydana gelebilen yırtıkların (diseksiyon) oluşumuna da sebebiyet verebilmektedir.

Beyin tutulumu tedavileri nelerdir?

Beyin tutulumu tedavisinde bir başka ifadeyle Nöro-Behçet hastalığının tedavisi, tutulan organa göre farklılık göstermektedir. Fakat bu sağlık sorununda temelde fazla çalışan bağışıklık sistemini baskılayıcı nitelikte olan tedavilerden faydalanılmaktadır.

Bu tedavilerin başında ise damar içine verilen yahut ağızdan alınan kortizon tedavisi gelmektedir. Behçet hastalığının etkisiyle oluşan beyin tutulumu hastalığının uzun dönemde kontrol altına alınabilmesi ve kortizon tedavisinin dozunun düşürülmesi yahut kesilebilmesi için bağışıklık baskılayıcı nitelikte olan ilaçlar ve kemoterapötiklerden yararlanılabilmektedir. Bunların başında ise azatioprin ve siklofosfamid gelmektedir.

İnfliksimab ve tosilizumab gibi tedavilerden de son yıllarda yararlanılmaya başlanmaktadır. Bu tedavilerin Nöro - Behçet bir başka ifadeyle beyin tutulumu hastalığının tedavisinde olumlu etkileri ortaya konulmaktadır.