Sağlığınızı etkileyen faktörler sadece yiyecekler mi?

Diyet ya da beslenme size vücut için gerekli olan tüm ihtiyaçların karşılanmasını sağlarken, hem hastalıklardan korur, oluşmuş hastalıkların iyileşmesini sağlar, hem de bedenin ve ruhun bütün içerisinde iyi olma haline yardımcı olur. Fakat sadece beslenme yeterli değildir. Eğer ki vücudunuza, beyninize ve duygularınıza zarar veren alışkanlıklarınız varsa ne kadar sağlıklı beslenseniz de yeterli olmadığını göreceksiniz.

Çok planlı, programlı, disiplinli beslenirken vücudunuza maruz bıraktığınız stres, farkında olmadan iyi olma halinizi engelleyecektir.

Peki bunlar nelerdir?

1) Hareketsizlik

Çağımızın yeni kötü alışkanlıklarından bir tanesi de ne yazık ki uzamış olan oturma süreleridir. İnsan vücudu morfolojik, fizyolojik, anatomik olarak oturmaya elverişli değildir. Yürümek, koşmak, çömelmek, atlamak, zıplamak, taşımak, tırmanmak ve hatta yüzmek, insana dair hareketlerdir. Oturduğunuz süre boyunca kaslar gevşer, vücut da gerekli kan pompalamasını gerçekleştiremez. Bu durum da kardiyovasküler hastalıkları, diyabeti, dolaşım problemlerini, bel, boyun, sırt, eklem ve diz ağrılarını beraberinde getirir.

2) Uzun süre ekranlara bakmak

Çağımızda artık TV, akıllı telefonlar, tablet, bilgisayar, laptop gibi elektronik aletlerin kullanım alanının artması bu konuda karşılaşılan hastalıkların da habercisi olmuş durumda. Tıpkı ilk maddedeki gibi hareketsizliği de tetiklemesinin yanında, maruz kalınan radyasyon, göz sağlığına ve beyin gelişimine olumsuz etkileriyle beraber, duygu durumlarında da olumsuz etkilerini artık bilmeyen yoktur. Bu konuda yapılabilecek en güzel şey; arınmak, kendimizi arındırmaktır. Kendinize ayıracağınız doğa ile iç içe veya evde tüm elektronik aletleri kapatıp ayıracağınız birkaç saat bile faydalı olacaktır.

3) Maruz kalınan diğer kimyasallar

Temizlik malzemeleri, kozmetik ürünler, saç boyaları, teflon tavalar, kumaşlarda kullanılan petrol türevi malzemeler ile vücudunuzu her gün farklı toksin maddelere maruz bırakıyorsunuz. Günlük yaşamda sık sık kullandığımız bu toksin maddelere gerçekten bu kadar ihtiyaç var mı?

4) Pesimist düşünce yapısı

Negatif düşünce, stresi beraberinde getirip, vücutta kortizol seviyelerini artırmaya sebep olur. Kaygı, endişe, korku, karamsarlık, mutsuzluk, öfke ve nefret gibi duygulardan arındırılmış bir hayat sürmenin zor olduğunu biliyorum. Fakat bu gibi duygu durumlarıyla birlikte yaşamak, bunlardan arınmaktan daha zordur. Araştırmalar gösteriyor ki; hayata karşı pozitif tutum sergileyen insanlar daha uzun yaşayıp, daha az sağlık problemleriyle karşılaşmışlardır. Böyle bir ilacı hiçbir yerde bulamazsınız. Bilinçli farkındalık negatif alışkanlıklardan kurtulmanıza yardımcı olacaktır.

5) Duygusal açlık

Bu genellikle fiziksel açlıktan ziyade, kişinin ruh halini iyileştirmek amaçlı başvurduğu, geçici mutluluk yaşamak için kullandığı bir yöntemdir. Ancak ne yazık ki özellikle başvurulan şeker, karbonhidrat, kötü yağlar gibi sağlıksız yiyecekler, bir sonraki aşamada vücut bütünlüğünü bozacağından işleri tersine yönlendirecektir. Yani mutsuzluk hali geri gelecektir. Bu kısır döngüye engel olmak amaçlı, bu mutsuzluğun sebebine odaklanıp, gerekiyorsa bir profesyonelden yardım alarak ya da kendinizi mutlu edecek farklı yollara başvurarak sonuç alabilirsiniz. Unutmayın ki, bu bir anda çözülebilecek bir konu değildir. Sabır ve devamlılık gerektirir.

6) Sosyal medya bağımlılığı

Çağımızın gerektirdiği gibi yaşamalıyız, buna katılıyorum. Bu çağda da sosyal medyanın kullanım alanları pek çok konuda bize yardımcı oluyor ve olmaya da devam edecektir. Ancak yiyeceklerde olduğu gibi bu konuda da dozunda hareket etmek gerekiyor. İhtiyacınız olandan fazla şeyleri satın almak, konsantrasyonunuzu bozacak şeylere odaklanmak ya da tam anlamıyla ‘sosyal’ olmanıza engel olmak gibi olumsuz etkilerine dikkat edin lütfen. Buna ayırdığınız zamanın kontrolü sizin elinizde olsun.

Bu gibi maddeler uzayıp gidebilir. Ancak en çok yapılan hatalar bunlar olduğunu düşünürsek, herkes kendinde eksik kalan yönlerini düzeltmeye çalışırsa, sağlıklı bir beden ile ilerlemek daha kolay olacaktır.