Nicole Kidman'ı hiç böyle görmediniz
Haftanın filmlerini Abbas Bozkurt yazdı: Polisiye kalıplarına pek çok takla attıran ‘Destroyer’ adını her yerde duyamayacağınız türden ama türün tutkunlarını ihya edecek bir film

Sinema sektörü oyunculara, özellikle de kadın oyunculara epeyce zalim davranabiliyor. 20’li ya∫larında dünyanın zirvesine çıkan pek çok oyuncu, ya∫ları ilerledikçe unutulmaya yüz tutuyor. Nicole Kidman’ın ise onlardan biri olmaya hiç niyeti yok. Kariyerinin başından itibaren, onun gibi fiziksel özelliklere sahip bir oyuncuya atfedilen her türlü ezberi bozdu Avustralyalı oyuncu. Karakter repertuvarını popüler gişe filmlerinden Stanley Kubrick ve Lars von Trier gibi ustaların yapıtlarına kadar genişletti. Virginia Woolf gibi efsaneleri de canlandırdı, sersem güzelleri de... Onun son dönem filmlerinden ‘Destroyer’ ise Kidman için bile aykırı kaçacak bir performans gerektiriyor.
Haberin Devamı ›
İşler istediği gibi gitmiyor
Kidman’ın sürpriz şekilde insanı çarpan bu polisiyede canlandırdığı Erin karakteri, bir suç örgütünün içine köstebek olarak girerek onları içten yıkmaya çalışan bir polis memuru. Ancak işler hiç de istediği gibi gitmiyor, bu görev tüm hayatını mahvediyor. Yolu bir gün bu çeteyle yeniden kesişince, intikam almaya karar veriyor. Yaşı ilerlemiş bir anne olarak, kızı ve dünya için iyi bir şey yapması gerektiğini kafaya koyuyor.
Kidman yerine başkası olsa...
Polisiye türünde toplumsal cinsiyet rolleriyle ustaca oynayan film, kanıksadığımız pek çok unsuru senaryosunun ve yönetmenliğinin başarısıyla yerinden oynatıyor. Aksiyon ve merak unsurunun kıvamı, dramatik anlarla dengesi de yerli yerinde. Ancak temelinde bir karakter portresi olan film, Nicole Kidman yerine farklı bir oyuncu olsa, yarattığı etkinin yanından geçemezmiş. Aylar öncesinden beklenen, her yerde reklamı yapılan filmlerden değil ‘Destroyer’. Özgün, esaslı bir polisiye izlemek isteyenler es geçmesin.
Haberin Devamı ›
Neden yaratıcıyız?
‘Neden yaratıcıyız?’ adlı belgesel, Hermann Vaske adlı bir adamın hayatını adadığı deli işi bir projeye dayanıyor. Vaske, 30 yıl boyunca çekimlerini sürdürdüğü belgeseli için, yaşadığımız çağa damga vurmuş sanatçılara, oyunculara, büyük düşünürlere gidiyor ve onlara tek bir soru soruyor: ‘Sizce neden yaratıcısınız?’ Yaratıcı olmak ne demektir? Neden bazı insanlar yaşadığımız dünyanın akışını değiştirecek fikirler ve performanslar üretir? Quentin Tarantino’dan David Bowie’ye, Angelina Jolie’den Stephen Hawking’e farklı alanlardan 50 ismin bu sorulara aradığı cevapları izlemek ilham verici.