MENÜ

Haftanın filmlerini Abbas Bozkurt yazdı

Kendisini dünyaya getirdiği için ailesini dava eden çocuk yaştaki Zain’in yaşamına bizi tanık eden ‘Kefernahum’ öfkeyle kederi beraber yaşatan bir yoksulluk öyküsü...

Haftanın filmlerini Abbas Bozkurt yazdı

Lübnanlı oyuncu ve yönetmen Nadine Labaki yıllar önce çektiği ’Caramel’le (2007) pek çok hayran edinmişti. İç parçalayıcı bir yoksulluk hikayesini anlattığı ‘Kefernahum’da dayine güçlü bir sinema dili var Labaki’nin. Lübnan’ın en köhne mahallelerinde, herkesin kaçıp gitmek istediği çorak bölgelerde geçen bir film bu. Baştan sona 12 yaşındaki bir çocuğun etrafında dolanıyor kamera.

Haberin Devamı

Annesi babası tarafından bir başkasına satılan, yaşı bile tam bilinmeyen bu çocuk, ailesine dava açıyor. Medya bu tuhaf davayı takip ediyor. Biz de dava sürecinde Zain’in yaşamını dinliyoruz. Yıkık dökük binaların içinde koşturuyor Zain, mülteci bir kadın ona destek olmasa sığınacak hiçbir yeri yok. Onun öfkesi, bir anlamda ülkedeki tüm çaresizlerin öfkesi. Yakınımızdaki coğrafyalarda, savaşlarla beli bükülen Ortadoğu’da kaderine terk edilenlerin de öfkesi belki. Nadine Labaki bu ağır öyküyü izleyiciyi gözü yaşlı bırakmak için değil, onda da bir öfke yaratmak için anlatıyor. Onca kedere ve zalimliğe karşın, böylesi bir dünyaya çocuk getirmeyin diyen bu filmden hiç beklenmedik bir yaşama direnci çıkıyor…

Haberin Devamı

Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar adayı olan, Cannes’da Jüri Ödülü alan ’Kefernahum’ bu haftanın kuşkusuz en önemli yapımı. Duygusal yükü yüksek bir filmle boğuşmak istemeyenler için, ‘Breaking Bad’den tanıdığımız Bryan Cranston’ın başrolde olduğu ‘Olacak İş Değil’ imdada yetişebilir. Tekerlekli sandalyeye mahkum varlıklı bir adamla, hayatta tutunacak pek az şeyi olan bir gencin dostluğu size iyi gelebilir. Daha da hafif bir şey isterseniz, sosyal medyada paylaştığı videolarla ünlü olan Aslı İnandık’ın başrolde olduğu ‘Aslı Gibidir’ dikkat çeken yerli komedilerden biri.

Haftanın filmlerini Abbas Bozkurt yazdı

EJDERHANI NASIL EĞİTİRSİN 3: GİZLİ DÜNYA

‘Ejderhanı Nasıl Eğitirsin’ serisinin, fantastik öykülerle büyümüş olanlar için ayrı bir yeri vardır. Kuzey mitolojilerinden beslenen bu animasyon, mizah anlayışıyla sayısız benzerinin arasından sıyrılarak tazeliğini koruyor. Serinin bu üçüncü filmi bizi ejderhalara doyuracak, zira ana karakterlerimiz yıllarca saklı kalmış, ejderhaların ana yurdu olan ütopik bir şehri buluyorlar. Şehrin içi farklı türde rengarenk ejderhalarla dolu. İnsan daha ne ister!

YORUM YAZ