MENÜ

Dr. Gülay Kılıç: Koronavirüs konusunda sorumluluk hepimizde

Tüm dünyayı tehdit eden koronavirüsü ile ilgili merak edilenleri, Medicana İnternational Ankara Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülay Kılıç’a sorduk ve Uzman Doktor, "Türkiye’de bir vaka göründü, önlemler almamız adına bizlere zaman kazandırdı. Sağlık Bakanlığımız da her türlü tedbiri almış durumda. Ancak buradaki en büyük sorumluluk, hepimize ait" ifadelerini kullandı.

Dr. Gülay Kılıç: Koronavirüs konusunda sorumluluk hepimizde

Çin’in ilk olarak Wuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyada binlerce kişinin ölmesine sebep olan, spor organizasyonlarının iptal edilmesine, ertelenmesine ya da seyircisiz oynanmasına neden olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, herkesi büyük bir endişeye sürüklemiş durumda... Biz de FANATİK olarak, tüm merak edilenleri Medicana International Ankara Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülay Kılıç’a sorduk.

Haberin Devamı

İşte Kılıç’ın, sorularımıza verdiği ve dikkatle okumanız gereken sözleri;

Koronavirüsü hangi yollarla bulaşıyor?

“Bu virüs, üst solunum yolunum enfeksiyonları ve diğer viral enfeksiyonlar üzerinden bulaşıyor. 1-1.5 metre mesafede damlacıklar içinde virüs taşıyan öksürük, konuşma, aksırık bulaşma nedenleri arasında. Virüsün daha çok bulaştığı yerler dış yüzeyler (masa, kapı kolu vs...) ve eller. Örneğin hasta, öksürürken aksırırken bir mendil ya da dirseğinin içerisine hapşırmadığında, virüs çevredeki yüzeylere bulaşıyor. Hasta olmayan kişinin buraya teması sonucunda, virüs kapılıyor. Virüs, özellikle plastik ve metal yüzeylerde daha çok yaşayabiliyor. Ortak kullanım alanlarında hijyen çok önemli. Yapılan bir araştırmada Türkler, 1 saat içerisinde 30-40 kez elini ağzına ve yüzüne götürüyormuş. Komşumuz İran ve İtalya’da yoğun şekilde görülmesi, bütün dünyada yayılması, bu işi çok ciddiye almamızı gerektiriyor.”

Haberin Devamı

Korunmak için en iyi yollar nelerdir?

“Öncelikle sık sık elimizi yıkayacağız. Eğer hastaysak, mutlaka maske takacağız. El yıkamamız en az 30-40 saniye sürmeli. Sıvı el sabunu, değilse de katı sabun (kirli bırakmamak şartıyla) kullanacağız. İş yerinde ya da evde kendinize ait havlu olmalı. Avuçlar, parmak araları, el üstü iyice yıkanmalı. En az yüzde 75 alkol içeren el mendili kullanabilirsiniz. Ancak kirlilik olduğu zaman mutlaka elinizi yıkamanız gerek. Ulaşım araçlarını kullanırken kağıt mendil gibi bir şeyle tutacaklara dokunun. Söz konusu mendili de korunaklı bir çöpe atın. Sonuçta virüslü olabilir ve bunu tutacak birine bulaşabilir. Cep telefonlarınızı bile en az yüzde 75 alkollü kolonya ile temizleyin. Çocukları ve yaşlıları hastalıklardan korumak öncelikli olmalı!”

El yıkamanın dışında neler yapabiliriz?

“El yıkama haricinde, ellerinizi, yüzünüze ağzınıza götürmemeniz gerek. Dengeli beslenmeye dikkat edin. Sebze ve meyve yiyin. Karbonhidrat içeren yiyecekleri fazla tercih etmeyin, protein başta olmak üzere her şeyi dengeli şekilde tüketin. Günde en az 7-8 saat uyuyun. Lütfen açık alanlarda daha fazla vakit geçirin, alışveriş merkezleri gibi kapalı alanlardan uzak durun. Spor yapın, bu olmasa bile en azından açık havada yürüyün. Yaşlı kesim için bir bardak yeşil çay, sabahları c vitamini desteği yararlı olabilir. Genelde koronavirüsü toplumda yüzde 85 hafif, yüzde 15 yatıracak kadar, yüzde 5 de yoğun bakım düzeyinde gerçekleşiyor. Ölüm oranı da yüzde 2 ve genelde 60 yaş üzeri, ciddi kronik hastalığı olanlarda etki yapıyor. 10 yaşın altında ise şu ana kadar ölüm görülmedi. Ancak mutasyona uğrar mı? Şu an bunların hepsi varsayım...”

Haberin Devamı

Nerelerde daha çok bulaşma riski var?

“Özellikle evde bulaşma riski daha çok. Bir kişi virüsü eve getirdiğinde, diğer aile üyelerine kolayca bulaşıyor. Sadece koronavirüsü değil, evde solunum yolu enfeksiyonuna yakalanan bir hasta varsa, onu diğerlerinden izole edeceğiz. Tuvalete ya da mutfağa gerekmedikçe gitmeyecek. Evde cerrahi maske takacak. Odası bol bol havalandırılacak. Evde ve iş yerlerinde temizliğe dikkat edilmeli. Elini yıkamak, ortak kullanım alanlarında yüzeyleri temizlemek şart. Kapı kolları, bilgisayarınız, klavyeniz, asansör düğmeleri vs... dokunulduğunda sonra eller temizlenmeli.”

Haberin Devamı

Dr. Gülay Kılıç: Koronavirüs konusunda sorumluluk hepimizde

Ne zaman maske kullanmamız gerekiyor?

“Hastalığı olmayan bir insanın gerekmedikçe maske takmaması gerekiyor. Hastalığınız varsa; kanser, astım, böbrek hastasıysanız, kalabalığa giderken maske takılmalı. Özellikle hastaneye gelen vatandaşlarımız, maske takmalılar. Hasta kişinin çamaşırları, 50-60 derecede yıkanmalı. Metro, otobüs ve diğer ulaşım araçlarında insanlar birbirlerine çok yakın oldukları için buralarda maske takılmalı. Bir yere temas ettiğinizde mutlaka elinizi yüzünüze, gözünüze değdirmemeniz gerek. Ayrıca boğazda gıcıklanma, halsizlik ve burun akıntısında söz konusu kişinin maske takması gerek.”

Nasıl bir maske kullanmamız lazım?

“Maske kullanımında ciddi yanlışlar var. Gereksiz yere N95 model maske takılmaması gerekiyor. Bunların yerine cerrahi maskeler takılmalı. N95 maskesi, hasta olan kişiye müdahale eden sağlık personeli tarafından kullanılıyor. Kaynaklarımızı korumamız gerekiyor. Ekonomik maske kullanımı, olası bir ciddi tehlike halinde maske konusunda bize fayda sağlayacaktır. Maskeyi iplerinden takmalı ve çıkartmalı, ön tarafına elimizle dokunmamak ve yüzümüze tam oturtmalıyız. Gereksiz yere N95 ya da herkesin anlayacağı şekilde kalın maskeler takmak, sizi terletir ve elinizi yıkamadığınız için olası bir virüs ortamında hastalığın size ya da başkalarına daha kolay bulaşmasına neden olabilir. Çok risk durumlarında bu tarz maskeler takılmalıdır.”

Haberin Devamı

Virüsün sıcağa dayanıklı olmadığı ve etkisini kaybedeceği söyleniyor. Bu doğru mu?

“Sıcaklık bir etkense, Güney Kore’de olmaması lazım ama orada da koronavirüsü var. Virüsler mevsimseldir ve daha çok kapalı alanda olduğumuz için soğuk ve kuru havalarda canlılığını yüzeylerde daha çok korurlar. Yazın gelmesiyle birlikte bir miktar daha düşeceğini tahmin ediyoruz. Ancak hemen sıfırlama olmayacaktır. 30 derece sıcaklıkta da virüs olabilir ama virüs, sıcakta daha az yaşar. Genel kanı haziran ayından itibaren azalacağı ama bu kez de soğuk ülkelerde görülebilir ve etkisini sürdürebilir.”

Dr. Gülay Kılıç: Koronavirüs konusunda sorumluluk hepimizde

Avrupa’daki futbol maçlarının bir çoğu seyircisiz ancak sahada da futbolcular var. Onlar virüsten etkilenmez mi?

“Spor karşılaşmaları, riski azaltmak için seyircisiz oynanıyor. Sonuçta sahadaki futbolcular da birbirlerine çok yakın şekilde yer alıyor. Virüs vakasının görüldüğü bir yerde maça çıkan sporcuların böyle tip olaylarda en azından 3 hafta yurt dışına çıkarılmaması gerek. Havalimanlarındaki termal kameralar, hastalıklı kişilerin seyahate çıkmamaları için caydırıcı bir önlem.”

Size virüslü bir hasta gelirse, neler yapıyorsunuz?

“Sağlık Bakanlığımız’ın internet sitesinde virüsle ilgili çok güzel bilgiler bulunuyor. Ancak buna çok kişi bakmış mıdır? Bundan pek emin değilim! Bakanlığımız tüm önlemleri almış durumda. Diyelim ki bir hasta bana geldi. Kendisinde ateş, öksürük gibi çok ağır belirtiler var. Sadece bunlar yetmiyor zatürre olma ihtimali, vaka olan ülkeden gelmesi ya da koronavirüslü biriyle temas etmesi durumlarında hemen ateşli tarama testi yapıyoruz. Ve söz konusu kişiyi, bakanlığın belirlediği virüsle ilgili alt yapısı hazırlıklı olan yoğun bakım yerlerine yönlendiriyoruz.”

Dünyada bu kadar hızlı yayılmasının nedenleri nelerdir, aşısı var mı?

“Virüsle ilgili pek çok bilinmeyen var. Bu virüs ilk kez karşımıza çıktı ve hızlı bir öldürücü özelliği var. Hastaların yüzde 85’i, bu hastalığa yakalandığının farkında olmuyor. Bu yeni tip koronavirüsü hayvanda yaşama kabiliyeti varken sıkı temasla insanda yaşama imkanı buldu ve insan virüsü haline geldi. Aşısı ya da ilacı henüz yok. Bir fabrikada aşının üretilmesi birkaç ayda tamamlanır. Ancak hayvanlar ve gönüllü insanlar üzerinde denenmesi, işe yarar hale gelmesinin tamamlanması, en iyi ihtimalle 18 ayı bulur.”

Türkiye açısından virüsle ilgili neler söylersiniz?

“Bu virüs, bir kesim tarafından üretilmiş bir virüse benzemiyor. Diğer ülkelerde çıkıp, bize geç gelmesi büyük bir şans. Böylece önlemleri alma adına vakit kazandık. Sağlık Bakanlığımız çok özverili bir şekilde çalışıyor. İnsanüstü çalışmalar yapıyorlar. Tüm veriler ve uyarılar, biz dahil tüm sağlık kurumlarıyla paylaşılıyor. Türkiye’de bir vaka göründü ve bizim zaten neler yapacağımız önceden belirlenmiş ve belliydi. Bir de vakanın açıklanmaması gibi bir durum söz konusu olamazdı. Dünya Sağlık Örgütü bunu açıklardı! Şu an yapmamız gereken, en az hasarla bu durumu atlatmak. Panik yapmamak ve vatandaş olarak sorumluluklarımızı almak. 80 milyonluk bir ülkeyiz, bakanlık da, devlet de biziz. Yani sorumluluk hepimizde. Korunacağız, aklımızı kullanarak, bilimi takip ederek korunacağız.”

Çağrı Davran | FANATİK ÖZEL

YORUM YAZ