Çapulcu musun vay vay eyyamcı mısın vay vay!

Hepiniz mi AKPspor oldunuz? Hepiniz mi iktidar forması giydiniz?
*****
Gençler orada. Tiyatro, sinema, bale, resim, heykel, sanatçılar orada... Rockçı popçu türkücü, müzisyenler orada... Yazarlar, akademisyenler, meslek odaları, sendikalar orada... Futbolcular nerede? Galatasaraylı Sabri Sarıoğlu haricinde, Gezi Parkı’na gelip, ‘çapulcu’lara omuz veren var mı? Türkiye’yi ayağa kaldıran, 15 gündür neredeyse bütün dünyanın konuştuğu mesele, bizim futbolcuları hiç ilgilendirmiyor mu?
*****
“Aslan yürekli” Drogba... Şakır şakır destek mesajı yayınlıyor. Muslera, Sneijder, eşi Yolanthe... Fenerbahçeli Kuyt, Meireles...
Beşiktaşlı Fernandes... “Diren” diye haykırıyorlar. “Yanınızdayız” diyorlar.
*****
Bizim twit atan topçulara bakıyoruz. Kenardan kenardan... Ne şiş yansın, ne kebap... “Kardeşlik kazansın” filan gibi yuvarlak mesajlar yazıyorlar.
*****
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan idam edilmesin diye başlatılan kampanyaya imza koyan... Herkes tırsarken, 12 Eylül’ün en sert günlerinde darbecilere karşı oluşturulan Aydınlar Dilekçesi’ne imza atan Metin Oktay’ı düşününce insan... Üzülüyor.
*****
Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı taraftarlar yan yana, omuz omuza Türk bayraklarıyla yürürken, milli takım forması giyen futbolcularımızdan birinin bile çıkıp, onlarla yürümemesi tuhaf değil mi?
*****
Ya da çık ortaya... ‘Ben bu direnişe karşıyım’ de, amenna. O da yok.
*****
Eyyamcılıktan şikayet edenler... Eyyamcılığın kralı bu değil mi?
*****
Her konuda görüş belirten, her mikrofona kafa uzatan Arda Turan nerede? Emre Belözoğlu, Burak Yılmaz, Volkan Demirel nerede? Varlığıyla onur duyduğumuz Çarşı, ortalığı inletiyor, Beşiktaşlı topçular nerede? Bursaspor taraftarı sokakta, Bursalı topçular nerede? Trabzonspor?
*****
Nerede kardeşim teknik direktörler? Fatih Terim ne düşünüyor mesela bu konuda? Aykut Kocaman ne diyor? Şenol Güneş, Rıza Çalımbay, Mehmet Özdilek, Ertuğrul Sağlam, Ersun Yanal, Yılmaz Vural... Mustafa Denizli nerede?
*****
Diyeceksiniz ki... Görüş belirtmek zorundalar mı?
*****
Elbette değiller ama... “Cesaret” konusunda attıklarında mangalda kül bırakmayan hocalarımızdan iki satır açıklama beklemek hakkımız değil mi? Çapulculardan yana mısın, AKP’den yana mısın, hepsi bu.
*****
Basketbol camiasında, sadece Mehmet Okur açık açık ortaya çıktı. Los Angeles’taki eylemlere katıldı, Bakan Egemen Bağış’ın davetini “benim yerim Taksim” diyerek reddetti. Gerisini gören var mı?
*****
Voleybolda, işin hakkını sadece Naz Aydemir verdi desek yanlış olmaz... Milli takım kampında olmasına rağmen, daha ilk günden açık destek verdi, twitter’dan korkusuzca yazdı, haykırdı.
*****
Hakem camiasından çıt bile çıtmadı. Çıt çıkmaması... Çıkamaması... Hakemlerin özgür ve bağımsız olmadığının kanıtı değil mi? ‘Bir yerlerden’ çekindiklerinin belgesi değil mi?
*****
Federasyonları anlarım. Özerk görünürler ama, hükümete bağımlıdırlar. Peki ya, spor kulüplerimiz? Hepi topu tek satırlık bir destek... O kadar mı zor?
*****
İstisnaları tenzih ederim... Nerde “Biz kazanacağız” manifestosuna destek veren spor yazarları? Holiganizme karşıydınız, sportif kardeşlikten yanaydınız... İşte her renkten taraftarlar, omuz omuza yürüyor. Neredesiniz? Her maçtan sonra ekrana çıkıp ona buna ayar veren duayenler, niye dut yemiş bülbüle döndünüz? Gezi Parkı’na destek verirseniz, işten atılmaktan mı korkuyorsunuz? Hani nerde o cesur höt zötleriniz?
*****
Özetle... Tarihi günler yaşıyoruz. Ve o tarih, toplumun tüm sınıfları arasında, sadece spor camiasının ‘sınıfta kaldığını’ yazacak!

YILMAZ ÖZDİL