Ordu'yu La Liga'da oynatırım
Arjantinli efsane hoca Hector Cuper, Türkiye'deki ilk röportajını FANATiK'e verdi.

Hector Cuper... İlk adını duyduğumuzda herkes gibi gülüp geçmiştik. Hatta ‘yok artık’ demişti bazıları. Bu tepki Orduspor’u küçümsediğimizden değildi. Hector Cuper’i önemli finallerde izlemiş birçok futbolsever, böyle kariyerli bir teknik adamın son dönemlerinde düşüşe geçmiş gibi gözükse de niye Türkiye’yi tercih etsin anlayışındaydı. Ama Başkan Nedim Türkmen, kamuoyuna telaffuz ettiği bu ismi ikna edip, Orduspor’un başına getirmeyi başardı.
Haberin Devamı ›
Ve Arjantinli teknik adam Hector Cuper ile Ordu’da deniz manzaralı Teras Restaurant’ta buluştuk. Yaklaşık bir saate yakın süren sohbetimizde tecrübeli çalıştırıcı tüm sorularımızı yanıtladı. İşte Cuper’in noktasına virgülüne dokunmadan açıklamaları...
-Öncelikle Orduspor’un teklifini kabul edişiniz nasıl oldu?
Bu teklifi kabul etmem çok fazla zaman almadı. Normalde her gelen teklife saygılıyımdır. Profesyonelce bakarım. Herkesin tersine, evetlerden önce hayırlardan başlarım. ‘Orduspor’a gelme nedenim var mı?’ diye düşündüm, evetler ağır bastı ve kabul ettim. Aklımda en ufak soru işareti yoktu. Sonra puan durumuna baktım, biraz sıkıntılıydı. Ancak kadro yapısına baktığımızda bu işin altından kalkacağıma inandım.
Haberin Devamı ›
-Hedef açısından neler söyleyeceksiniz, burasını bir sıçrama tahtası olarak görebilir miyiz?
Ben kariyerim boyunca hiçbir yeri sıçrama tahtası olarak görmedim. Çalıştığım her takımı, en üst düzeye çıkarmak için gittim. Tabii ki bu başarılar size doğal olarak olumlu yansıyor. Bugün için tek düşüncem: Orduspor’u nasıl başarıya götürürüm.
Sadece buna odaklandım ve iyi ki buradayım.
-Farklı bir kültür, farklı bir coğrafya sizi ürkütmedi mi? Üstelik takımı yarı yolda aldınız ve kritik bir noktadaydı Orduspor...
Farklı bir kültür uyum sorunu yaşatabilir. Ancak yaşım itibariyle birçok ülkede çalıştım. Bu da benim avantajım. Bir ülkeye gittiğinizde teknik adamın oraya uyması lazım. Ben sadece kendi değerlerimi takıma katmaya çalışıyorum. Futbola gelince... Futbol dünyanın her yerinde evrensel spordur. Ofsayt aynıdır, kazanmak için karşı kaleye gol atmanız gerçeği her yerde vardır. Ayrıca başarılı olmak için sadece futbolcuların iyi olması yetmez. Geldiğimde kadro yapısının iyi olduğunu gördüm. Ancak kulübün de üzerine düşeni yapması lazım. Burada başkan ve beraberindekiler elinden geleni yapıyor, bu da işimi kolaylaştırıyor.
-Sezon başı gelseydiniz, nasıl bir Orduspor kurardınız? Sonuçta ligi tanıdınız, kimleri kadronuzda görmek isterdiniz?
Geçmiş zaman olduğu için bu soruya cevap vermeyeceğim. Gelecek sezon konusunda da cevap veremem. Çünkü önümüzde çok önemli 4 maç var. Şimdi hangi mevkiye oyuncu almak istediğimi söylesem, o bölgede oynayan futbolcularımın performansını olumsuz etkiler.
Haberin Devamı ›
-Kıyaslama yaparsanız, Süper Lig dünya futbolunda nerede, artıları eksileri sizce neler ve ekol olarak hangisi bize uyar, çünkü bir gerçek var ki ekolümüz yok...
Bir kere liginiz benzerlik olarak İngiltere’ye benziyor. Dünyadaki yeriyle ilgili ise, dürüst olmak gerekirse ülkenin kriterlerine bakmak lazım. Yani şu anda Avrupa Kupaları’nda kaç Türk takımı var, ona bakmalıyız. Ama mutlaka kıyaslama yapmak istiyorsanız, ben her zaman şunu yaparım: Üst düzey liglerdeki ilk 4 takımı bir kenara koyar, sonra karşılaştırırım. Örneğin İtalya’da Juventus, Milan, İnter ve Roma’yı, İspanya’da Real Madrid, Barcelona, Valencia gibi takımları kategori dışına koyup teraziye koymak lazım. Kısacası 5. ve altındaki takımlara bakıp değerlendirme yaparım. Türkiye için de aynısını yaptım. Ve baktığımda diğer ülkelerden çok da fazla bir fark olmadığını gördüm. Ben şimdi Orduspor’u alsam ve İspanya’da La Liga’da mücadele etsem, hayatta küme düşmezdim, orada rahatça oynatırdım.
Çünkü ben İtalya’da, İspanya’da, Portekiz’de takım çalıştırdım. Çok rahat bir örnekle bu görüşümü perçinleyebilirim. Şu anda Mallorca, İspanya’da orta sıralarda gezen bir takım. Süper Lig’de aynı durumdaki bir takımla arasında fark yok.
Haberin Devamı ›
-Türkiye’ye geldiğiniz ilk günlerde sizi en çok neler etkiledi?
Buraya gelmeden önce taraftarların
çok agresif, hırçın ve sinirli olduğunu düşünüyordum. Bu konuda biraz çekindiğimi söyleyebilirim. Ama gördüğüm manzara, düşündüğümün tam tersi çıktı. Daha coşkulu bir taraftar grubu gördüm. Bana göre coşku olumlu bir özellik, agresiflik ise tam tersi takıma zarar veren bir olay. Bunu iyi ayırt etmek lazım.
- Türkiye’nin uzun süredir yaşadığı şike süreci ile ilgili neler söylersiniz? Federasyonun UEFA ile olan sorunlarını ve Türk kulüplerinin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Haberin Devamı ›
Geldiğimde Türk futbolu kriz içindeydi ve önemli gelişmeler olmuştu. Ancak ben Orduspor’da göreve başladığım anda, takım kritik durumda ve sıkıntılı noktadaydı. Bütün konsantremi Ordu’ya verdim, pek de şike süreciyle ilgilenemedim. O nedenle fazla görüş belirtmem için fazla bilgim olması lazım. Belki sonraki süreçte bu konuda görüş belirtebilirim.
‘Bu tesisler İnter’de yok’
-Ordu nasıl bir şehir? Özellikle stat ve tesisler konusunda ne düşünüyorsunuz?
Sokaktaki insanlar oldukça sevecen ve yardımsever. Gerçekten halk oldukça sıcak. Sadece Ordu için söylemiyorum, hangi şehire gidersem gideyim aynı durum söz konusu. Taraftarlar zaten mükemmel. Takıma en iyi şekilde destek veriyorlar. Her zaman arkamızdalar. Stadımız ise oldukça şirin. Zaten bir stadı güzel yapan nokta, tribünlerin doluluğudur. Biz de genelde dolu statta oynuyoruz. En çarpıcı nokta ise tesisler. Şunu açıkça söylemeliyim ki; böylesine güzel tesislerde çalışacağımı hiç sanmıyordum. İtalyan devi İnter’de bile bu tesis yok. Emeği geçen herkesi bunun için kutluyorum. Bana kalırsa Ordusporlu futbolcular bu açıdan çok şanslılar.
‘Avrupa’yı gideceğiz’
Orduspor’u bir sonraki sezon Avrupa arenasına çıkartmak istiyorum. Planlı bir çalışmayla bunu başarabilecek güçteyiz. Kesinlikle imkansız değil. Yeter ki birlikte hareket edelim.
‘Bir saniye durmam’
Hangi kulüpte çalışırsam çalışayım, bir gün başkan işime karışırsa orada bir saniye bile durmam. Burada kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Bana verilen sözler yerine getirildi.
‘Sistemim 4-4-2’
Her zaman 4-4-2 sistemini uygulayan bir hocayım. Ama futbolda alternatifleriniz olmalı. Yeri geldi takımımı 4-3-3 de oynattım. Futbol gelişme içinde ve buna ayak uydurmalısınız.
‘Taraftara sesleniyorum’
Türk futbolseverlere söylüyorum; diğer liglere gıpta etmesinler. Burada oldukça güzel bir futbol oynanıyor. Süper Lig de oldukça kaliteli, oyuncular da kesinlikle öyle.
‘Kalmak istiyorum’
Kariyerim boyunca asla kısa vadeli planlar yapmadım. Türkiye’de mutluyum ve Orduspor’da çalıştığım için huzurluyum. Uzun yıllar burada kalmak istiyorum, tabii her şey iyi giderse.
‘Kazandibi ve sütlaç’
Türk mutfağı Avrupa’da kesinlikle çok ünlü. Benim yemekle pek aram yoktur, fakat sütlü tatlıları severim. Burada özellikle kazandibi
ve sütlaç favorilerim arasında...
En şaşırdığı durum: Futbolcuların kalitesi... Türk oyuncularının bu kadar kaliteli olacağını düşünmüyordum.
En mutlu olduğu an: Geldiğimde bana yapılan karşılama ve taraftarların sevgisi.
En beğendiği oyuncu: Politik olacak ama Orduspor’daki oyuncularımın tamamı, en beğendiklerim.
En sevdiği yemek: Acısız kebap tartışmasız bir numara.
En üzüldüğü an: İspanya Kupası’nda Mallorca’yı çalıştırırken, Barcelona’ya finalde elenmemiz.
İşte müthiş kariyeri
Adı: Hector Raul Cuper
D.Tarihi: 16.11.1955
D.Yeri: Santa Fe
Ülkesi: Arjantin
Çalıştırdığı takımlar: Huracan, Lanus, Mallorca, Valencia, İnter, Real Betis, Parma, Gürcistan, Aris, Racing Santander.
Başarıları: Copa Conmebol, İspanya Süper Kupası (2), UEFA Şampiyonlar Ligi Finalisti, İtalya Ligi Serie A ikincisi, UEFA Kupa Galipleri Kupası Finalisti, Kral Kupası Finalisti, Yunanistan Kupası Finalisti
Tunç Kayacı
YARIN
- Mourinho, Guardiola, Ferguson. En beğendiği hoca hangisi?
- Gelmiş geçmiş hangi futbolcu ona göre 1 numara?
- Fenerbahçe-Galatasaray derbisi için yorumu ne?
- Sürekli finalleri oynamak nasıl bir duygu?
- İnter’den öğrencisi Emre için ne dedi?